Oyuncu Larry Fessenden HD filmleri izle

Bir oyuncu olmak için can atan Maxine Minx, X filminde yaşananlardan sonra 1980'lerin Los Angeles'ına ulaşabilmek için yolunu üne doğru çevirir.

Gizemli bir mektup aldıktan sonra, bir kadın terk edilmiş bir ada kasabasına seyahat eder ve kısa sürede bir kâbusun içinde sıkışıp kalır.

Bir gün posta kutusundan çektiği mektup, hayatının seyrini sonsuza dek değiştirecek olan bir maceranın başlangıcı olacaktır. Kadın, mektupta adı geçen karmaşık bir adaya gitmek üzere yola çıkar. Yolculuğu boyunca merak ve endişe bir araya gelirken, içinden bir ses ona yolculuğunun normalden daha farklı olacağını söyler.

Sonunda, kasabayı gören kadın, doğaüstü bir atmosferin hüküm sürdüğü bir yerde kendisini bulur. Etrafı sarılmış gibi hisseden kadın, adım attıkça bir tür tuhaf enerji tarafından kısıtlanır. İnsan seslerinin yerini sessizlik alırken, kasaba halkının tuhaf davranışları kadına tedirginlik verir.

Kadın, zamanla bu tuhaf kasaba halkının kendisini kabus gibi bir gerçeklikten korumak için bir plan yaptığını fark eder. Ancak kendi başına bu kabusu nasıl sonlandıracağını bulması gerekmektedir. Bu adada mahsur kalmış olan kadının tek umudu, gizemli mektubun ardındaki sır perdesini aralayarak kurtuluş yolunu bulmaktır.

Çaresizlikle mücadele eden kadın, adım attıkça daha da karmaşık hale gelen bir labirentin içinde yolunu bulmaya çalışır. Karanlık sırlar, tehlikeli olaylar ve ürkütücü yaratıklarla savaşmak zorunda kalırken, aklını ve cesaretini kullanarak bu kabusun üstesinden gelmeye çalışır.

Kandırmaca. Cinayet. Varoluşçu öfke. Karamsar bir tebrik kartı yazarının dünyasına hoş geldiniz.  Bir tebrik kartı yazarının özel bir gün için en güzel kartı yazmaya çalışırken cinayet zanlısı haline geldiği bu kara mizah öyküsünün başrolünde Bob Odenkirk'i izliyoruz.

The Good Mother, görüşmediği oğlunun öldürülmesinin ardından hamile kız arkadaşı Paige ile beklenmedik bir ittifak kuran gazeteci Marissa Bennings'in hikayesini konu ediyor. Paige ile birlikte oğlunun ölümünden sorumlu olanların peşine düşen Marissa, New York'un taşrasındaki küçük bir şehrin köhne göbeğinde bir yolsuzluk ve uyuşturucu dünyasıyla yüzleşirler. Onlar gerçeğe yaklaştıkça daha da karanlık bir sırrı ortaya çıkarırlar.

14 yaşındaki Milo yalnız bir çocuk, Queens'teki yıkık dökük toplu konutlardan birinde ağabeyiyle yaşıyor. Mahallenin delikanlıları tarafından devamlı kötü muamele görüyor; o sekiz yaşındayken evde intihar eden annesinin ölümü yakasını bırakmıyor. Sessiz biri Milo ve insan kanı içmeden edemiyor. Gündüzleri odasında cinayet notları tutarak, geceleriyse sokaklarda av arayarak geçiriyor. Duygulu bir karakter analizi, hüzünlü bir aşk hikâyesi ya da dramı bol bir korku olarak adlandırılabilecek Dönüşüm, Michael O'Shea'yı henüz ilk filmiyle Cannes'a katılma onuruna eriştirdi. Birçok sahnesi New York sokaklarında dolaşan oyuncularının uzaktan çekimleriyle tamamlanan Dönüşüm, kendini yabancı hissederek büyüyen birinin kentin merhametsiz enerjisine hassas ama nihilist bir müdahalesi gibi.

Holly ve Mel bu teklifi hiç tereddüt bile etmeden kabul ederler ve gece evden çıkıp Cali’nin amcasının malikanesine doğru giderler. Anahtarı nereye sakladıklarını bildiği için Cali kapıyı kolayca açar. Üç kız içeriye dalıp evin altını üstüne getirmeye başlarlar. Her şey istedikleri gibi gitmektedir, buldukları içkileri içip sağa sola koşuşturup eğlenmeye devam ederler.
Holly evi gezdiği sırada evin sahiplerinin çekik gözlü, Asyalı bir aile olduğunu fark eder ve Cali ise yuvarlak gözlü sarışın ve mavi gözlüdür. Holly, Cali ile tartışmaya başladığında Cali aslında evin amcasına ait olmadığını ve sadece çocuklarına baktığı bir aileye ait olduğunu söyler 
O sırada evin sahipleri evde yokken ev ile ilgilenen bahçıvan evde birilerinin olduğunu anlar ve hırsız olduğunu düşünüp onu kovmak ya da gerekirse vurmak için içeri girer. Üç kız, karşılarında olmasını beklemedikleri birini gördükleri için çok korkarlar ve adamı yanlışlıkla öldürürler.

Ambrose'un kiliseyi ziyaret etmesini önerir ve onu evinden yerel bir mekiğe binmeye yönlendirir ve burada Smith'in arkadaşı olan ve astıma benzer bir hırıltıya sahip olan başka bir şüpheli James Griffin ile tanışır. Ambrose'un hobilerinden ve yaşam şeklinden rahatsız olan üç kız, James'i, Ambrose'u özel olarak götürmesine ikna eder. Ambrose bir silah dükkânına gider ve sahibini gümüş mermi yapmaya ikna eder. Ambrose, James'in daha önce gümüş cephane satın aldığını öğrenir. Mezar taşı gelir ve Ambrose onu arka bahçesine saklar ve mezarı kazar. Bununla ilgili şikâyetler ve köpeğinin çürük kokusu, Ambrose'un iyiliğinden endişe duyan polis tarafından izlenmesine neden olur. Buna rağmen Ambrose, onları müdahale etmemeye ikna eder.

Her biri çölde yolculuk eden beş gezginin kesişen yollarına dair beş farklı korku hikayesi. Yolcuların her biri, en karanlık sırları ve en korkunç kabusları ile yüzleşecektir.

Parker ailesi, babaları Frank'in katı kurallarıyla herkesten uzak, münzevi bir hayat sürmektedir. Annelerinin beklenmeyen ölümünün ardından Iris ve Rose küçük kardeşleri Rory'ye göz kulak olmanın yanı sıra geçmişe ait ürkütücü bir sırrın yeni yüklenicileri olacaklardır. Fırtına nedeniyle taşan nehir ailenin sakladığı vahşi sırrın ipuçlarını ortaya çıkarınca, evlerinin kapısı yıllarca uzak durdukları kasabalı tarafından çalınmaya başlanacaktır.

Parker yaşadığı kasabada ketum bir adam olarak tanınır. Kapalı kapılar ardında ailesini katı kurallarla idare eder. Fakat ailede annenin ani ölümüyle birlikte, küçük Frank ve kız kardeşler Iris ve Rose'un tüm sorumluluğu ona kalır. Çocuklar kendilerine yüklenen yeni sorumluluklar karşısında, babalarının artan otoritesine itaat etmekten başka seçenek bulamazlar; zira Parker her ne pahasına olursa olsun atalarından gelen bir geleneği de sürdürmeye kararlıdır. Ta ki kasabada kopan büyük bir fırtına Parker'ın sakladığı korkunç sırrın ipuçlarını açığa çıkartıncaya dek... 

2010 tarihli Jorge Michel Grau imzalı Meksika yapımı Kan Kokusu filminin yeniden çevrimi olan yapımın yönetmeliğini bu sefer Stake Land ve Mulberry Street filmleriyle tanıdığımız Jim Mickle üstleniyor. 

Mezar Hırsızlarının Öyküsü, 18. yüzyıl İngiltere'sinde geçen ve Glenn McQuaid'in yönettiği korku-komedi türündeki bir filmdir. Film, mezar hırsızı Arthur Blake'in ceset hırsızlığıyla dolu maceralarını konu alır. Yakalanıp ölüm cezasına çarptırılan Arthur, infazından önceki gece rahip Duffy'ye hayat hikayesini anlatır. Vampirler ve zombilerle dolu bu karanlık dünyada zenginlik ve tehlike iç içedir. Film, gotik atmosferi, mizahi diyalogları ve beklenmedik olay örgüsüyle korku ve komediyi dengeli bir şekilde sunar.