Türkçe Dublaj Filmler

12 yaşındaki Rob Horton, evinin yakınındaki ormanda kafese kapatılmış bir kaplan bulduğunda oldukça şaşırır. Kaplan, kötü ruhlu motel sahibi Beauchamp tarafından tutsak edilmiştir. Rob, bilge ve gizemli hizmetçi Willie May ve okula yeni gelen inatçı kız Sistine'in yardımıyla kaplanı serbest bırakmak için zorlu bir maceraya atılır.

DC Showcase: Kamandi: The Last Boy on Earth! filminin yönetmenliğini Matt Peters üstlenir. Senaryo kısmında ise Paul Giacoppo görev alır. Başrol karakteri olan Kamandi’yi, 4 Emmy ödülü alan, 9 defa da Emmy adaylığı almayı başaran Shameless dizisinde Ian Gallagher’i canlandıran Cameron Monaghan isimli seslendirme sanatçısı seslendirir. Prens Tuftan karakterini Steve Blum isimli seslendirme sanatçısı seslendirir. Steve Blum aynı zamanda Golgan karakterine de hayat verir. İnsansı mutant Ben Boxer karakterini Armen Taylor isimli seslendirme sanatçısı seslendirir. Zuma karakterini ise Adam Gifford isimli seslendirme sanatçısı seslendirir. 
Filmin yapımcı kadrosunda Kip Brown, James Krieg, Rick Morales ve Sam Register yer alır. Müzikler Robert J. Kral isimli sanatçıya aittir. Filmin kurgusunu Craig Paulsen üstlenir. Ses departmanında Jeff O. Collins ve Mark Keatts görev alır. Filmde yer alan özel görsel efektler Christopher Graybill ve Jason Plapp işbirliğinin ürünüdür. Sanat departmanında Matthew Bordenave, Tim Divar ve Lora Innes görev alır. Ses yönetmenliğini ise Wes Gleason üstlenir.

Umut vadeden bir müzisyen yakında göreve gidecek bir askerle anlaşmalı evlilik yapmayı kabul eder. Ama sahte ilişkileri bir trajedi sonucu fazlasıyla gerçek bir hâl alır.

On üç yaşındaki Sam Cleary, gizemli ve yalnız yaşayan komşusu Bay Smith'in, aslında gözlerden uzaklarda saklanan bir efsane olduğundan şüpheleniyor. Yirmi beş yıl önce, Granite City'nin süper güçlü bir kanun adamı olan Samaritan'ın, rakibi Nemesis ile bir depoda girdiği şiddetli bir çatışmadan sonra öldüğü bildirilmişti. Çoğu kişi, Samaritan'ın yangında öldüğüne inanıyor, ancak Sam gibi şehirdeki bazı kişiler onun hâlâ hayatta olduğuna dair umutları vardır. Suçların artması ve şehrin kaosun eşiğine sürüklenmesiyle Sam, şehri yıkımdan kurtarmak için komşusunu saklandığı yerden çıkarmaya ikna etmeyi kendine görev edinir.

Nereden geldiği bilinmeyen travma geçirmiş bir çocuk bulan çiftin karısı Paula, kızın kimliğini ve karanlık geçmişini ortaya çıkarmak için tuhaf davranışlarını deşifre etmek zorundadır.

Kadın Kral, tamamı kadınlardan oluşan askeri birlik Agojie’nin hikayesini konu ediyor. 1800’lerde Agojie adında tamamı kadınlardan oluşan askeri alay, Dahomey Afrika Krallığı’nı büyük bir beceri ve vahşilikle korumaktadır. General Nanisca, askerlerini hayatlarını alt üst etmek için çabalayan düşmanlara karşı savaşmak için eğitir.

36 yaşında başarılı bir akademisyen olan Amin, çocukluğunda mülteci olarak Avrupa’ya gelmiştir. Amin, Afganistan’dan Danimarka’ya uzanan yolculuğu ve izleyiciye ‘ev’ kavramının gerçek anlamını düşündürttüğü duygu yüklü hayat hikayesini ilk kez paylaşır. Yıllardır kendinden bile sakladığı sırlarla dolu göç süreci, büyük güçlüklere katlanarak kurduğu hayatın alt üst olmasına yol açabilecek niteliktedir.

İlk filmde yaşanan facianın ardından, Claire’in (Bryce Dallas Howard) parkı yönetirken birer market ürünü gibi gördüğü dinozorlara olan bakış açısı değişir ve “Dinozor Koruma Grubu” isimli bir organizasyon kurar… Amacı; aktif bir yanardağın harekete geçtiği adada yaşayan dinozorları adadan çıkarmanın bir yolunu bulmaktır… Claire, bu tehlikeli ve zor görevi yerine getirebilmek için de dinozorlara karşı baskınlığını kanıtlamış olan tanıdığı tek kişiden, Owen Grady (Chris Pratt)'den yardım ister… İkilinin bir kurtarma görevi amacıyla gittikleri adada ise her şey sarpa saracaktır…

Henüz genç bir adamken suç dünyasına hızlı bir şekilde giriş yapan Johnny Garcia, küçük dolandırıcılıklar; kendi çapında hırsızlıklar yaparak hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Yine bugünden tam 20 yıl önce Johnny, bir grup arkadaşıyla birlikte bir soyguna girişmiş ancak bu soygun başarısızlıkla sonuçlanmış ve Johnny’in kendisini demir parmaklıkların arkasında bulmasına neden olmuştur. Bu sıralarda Johnny’in aşık olduğu bir kadın, o henüz farkında olmasa da onun hayatını değiştirmek üzeredir. Hapiste kaldığı 20 yıl boyunca birçok kez ne yaptığını sorgulayan Johnny, dışarıya çıkınca büyük bir şok yaşamak üzeredir. Bunca yıldır varlığını bile bilmediği bir oğlu olduğunu öğrenen Johnny, tahliye olmasının ardından ilk iş olarak oğlunun yanına gider. Onda kendi gençliğini gören Johnny, oğlunun da kendisi gibi suç dünyasına girmemesi büyük bir mücadele verecektir.

Rebecca beklediği evlilik teklifini nihayet almış, düğün hazırlığına başlamıştır. Ancak çiftliğe gelen bir yabancı, ailenin kaderini değiştirir.

Ancak 1992 yılında Kongre, John F. Kennedy suikasti hakkındaki kayıtları toplamayı serbest bırakmış ve bu tarihten sonra suikast ile ilgili belgelerin gizliliği kaldırılmıştır. Oscar ödülü yönetmen Oliver Stone’un yaptığı bu belgesel ise, bu zamana kadar hiçbir yerde olmayan röportajların ve görüntülerle birlikte sinemaseverlere bu kanlı olayın perde arkasını anlatmaya çalışmaktadır. Üzerinden tam 59 yıl geçmesine rağmen faillerine hala ulaşılamayan ve bir türlü aydınlatılamayan bu suikast, tüm Amerika Birleşik Devletleri tarihinin belki de en karanlık olayı olarak tarihin tozlu raflarında kendisine yer bulmuştur. Yapım, bu karanlık suikasti daha önce hiç görülmemiş görüntülerle izleyiciye aktarıyor.

Yakın dost olan Sophie ve Agatha, kendilerini peri masallarında yer alacak kahramanların ve kötü karakterlerin gittiği sihirli bir okulda bulunca aralarındaki bağ sarsılır.

Ivy ve Bean asla arkadaş olmayı beklemiyorlardı. Ivy sessiz, düşünceli ve gözlemcidir. Bean oyuncu, coşkulu ve korkusuzdur. Ancak bazen bir macera, karşıtların en iyi arkadaşlar olabileceğini ortaya çıkarır.

Soğuk, beyaz sis. Tıkanan borular. Ve kanalizasyondan gelen ürkütücü bir ses. Okul tuvaleti... perili mi? Ivy ve Bean davada!

İyi huylu olduğu kadar sevecen bir köpek olan Italo, günün birinde Sicilya’da bulunan küçük bir kasaba olan Scicli’ye gelir. Fakat etrafta başıboş gezen vahşi köpeklerin olmasından pek de hoşnut olmayan bu kasaba halkı için Italo’nun gelmesi, büyük bir kargaşaya sebep olmuştur. Italo, kasabaya gelmesinin ardından bir kişi hariç hiç kimsecikler tarafından sevilmemekte; aksine neredeyse nefret edilmektedir. 
Ancak bu kasabada yaşayan 10 yaşında bir çocuk olan Meno için durum, pek de böyle değildir. Kısa süre önce annesini kaybetmesinin ardından iyice yalnızlaşan bu küçük çocuk, aynı zamanda bir işkolik olan babasıyla da fazlasıyla uzaklaşmıştır. Kasabalının aksine Italo’ya karşı hisleri son derece saf ve sevgi dolu olan Meno, onun da kendisine farklı bir şekilde yaklaştığında; son derece sıradışı bir arkadaşlık başlayacaktır. Çünkü Meno, kimsenin onu sevmediği bu kasabada Italo’yu sahiplenirken; Italo ise Meno’un uzun zamandır çektiği yalnızlığın ilacı olacak ve küçük çocuğun kabuğundan çıkmasını sağlayacaktır.

Işıkyılı, son model bir oyuncak olan Buzz-lightyear’ın hikayesini konu ediyor.

Bekar bir anne ve bazen paranormal bir araştırmacı olan Shelia, Doğu Tennessee'deki bir dulun çiftlik evinde olası bir "musallatı" araştırmak için görevlendirilir.

Film, zorbaların elinde acı çektikten sonra intikam almak ve  adaleti sağlamak için onların peşine düşen Drea ve Eleonor adında iki gencin hikayesini konu ediyor. Bir zamanlar popüler olsa da artık gözden düşen genç bir kız, okula yeni gelen gösterişsiz bir kızla, birbirlerinin düşmanlarından intikam almak için anlaşır.

Dünyanın kaderi onun ellerinde. ABD Ordusu mensubu bir kadın yüzbaşı, okyanusun ortasında kendi komutasındaki füze savunma istasyonu eş zamanlı ve koordineli bir saldırıya maruz kalınca uzun yıllar aldığı taktik eğitimini ve askerî uzmanlığını kullanmak zorunda kalır.

Deneyimli bir dağcı olan Pam Bales, Washington Dağı'na tırmanırken dev bir kar fırtınası yaklaşınca, zirveye ulaşamadan geri dönmeye karar verir. Pam, aşağıya inerken yolda mahsur kalan yalnız bir adamla karşılaşır. Pam, karanlık çökmeden ve fırtınaya yenik düşmeden önce ikisini de dağdan indirmeyi kendine görev edinir.

Seçkin bir 'arama ve kurtarma' ekibi, Dünya dışındaki bir kolonide madencilik faaliyetlerinde çalışan ve biyolojik bir salgından kurtulan tek kişi olan Whit Carmichael'ı kurtarmak için yola çıkarlar. Acaba aldıkları bu görev, göründüğü kadar kolay mıdır?

Pietro adındaki bu yaşlı adamın gelini Elisa ise kısa süre önce dul kalan ve zaman zaman mültecilere yardım eden bir kadındır. 11 yaşındaki oğlu Michele’in (Matteo Marechal) babasını kaybetmesinin ardından onunla ilgilenmekte fazlasıyla zorlanan Elisa, onu sadece büyükbabasının evinde uyuduğunda rahatlatabilmektedir. Küçük yaşına rağmen yaşadıkları kendisine fazla gelen ve bu nedenden dolayı hayatı yaşıtlarına göre biraz daha zorlu olan Michele, son zamanlarda kendisinin neşesini kaybettiğini düşünmektedir. Ancak kasabalarına gelen mülteci Dani ile yollarının kesişmesi, her şeyi değiştirmek üzeredir.

Sinemanın en aşırı, en ele avuca sığmaz, tartışmalı yaratıcılarından Takashi Miike’nin Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü Bölümü’nde gösterilen son filmi sanatçının 90. yapıtı. İzleyiciyi şaşırtacak ve sarsacak sürprizleri filmlerinden esirgemeyen Miike manga, samuray, korku ve canavar filmlerinden bu kez aksiyon-macera-yakuza diyarına geçiş yapıyor. Tek bir gece boyunca Tokyo’da geçen İlk Aşk’da, beyin tümörü teşhisi konulan bahtsız bir boksör, masum bir telekıza âşık olur. Ama kötü adamlar tabii ki peşlerini bırakmaz. Mafya ve kara film öğeleri, şiddet, romantizm ve komik sekanslarla dolu bu amansız “ucuz roman” akıl almaz cinayetler, hayaletler, animasyon bölümlerle çok hareketli, çok eğlenceli ve çok kanlı.

19. yüzyılın sonlarında, üçüncü Carlist savaşının sonunda bombayla yaralanan küçük bir kız, ona sonsuz yaşamı getiren bir kadın tarafından kurtarılır.