Savaş Filmleri

Nisan 1940. Dünyanın gözü Hitler'in savaş makinesi için gerekli olan demir cevherinin kaynağı olan kuzey Norveç'te küçük bir kasaba olan Narvik'e dikildi. İki ay süren şiddetli kış savaşı boyunca Alman lider ilk yenilgisine uğrar.

Nazi Almanya'sını anlatan bu belgesel, dönemin tanıklarıyla yaşanan gerçekleri ortaya çıkartıyor.Prömiyerini Venedik Film Festivali'nde gerçekleştiren bu etkileyici yapım, daha önce yayımlanmamış özel görüntüler ve röportajlar içeriyor

Vatikan’ın bombalanmasından sonra bir Amerikan askeri, işgal altında olan Roma’da görevi başındadır. Kimsenin kim olduğunu bilmediği bir düşman, tüm dünyayı tehdit etmektedir. Asker, düşmanı ortaya çıkarmak ve ona karşı dünyayı korumak için zorlu bir mücadeleye girişir.

İspanya İç Savaşı birçok kişinin ölümüne neden olur. Beşinci Tugay Kaptanı Jan Lozano, kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalışırken düşman tarafından esir alınır. Bu sırada başka bir düşmanın ortaya çıkmasıyla infaz, çok daha büyük bir tehdit tarafından gölgede bırakılır. Bu durum üzerine Lozano kendisini esir alanlarla güçlerini birleştirmek zorunda kalır.

19. yüzyılın sonlarında, üçüncü Carlist savaşının sonunda bombayla yaralanan küçük bir kız, ona sonsuz yaşamı getiren bir kadın tarafından kurtarılır.

1940'ta, 2. dünya Savaşı sırasında geçen filmde farklı hikayelere ve geçmişlere sahip olan 5 Çin vatandaşı, ordu için büyük önem taşıyan bir silahı korumak adına Japonya Hava Kuvvetleri'nin amansız saldırılarına direniyor.

Birinci Dünya Savaşı esnasında bir erkek lisesinde öğretmenlik yapan Profesör Kantorek, öğrencilerini savaşa katılmanın ve bir asker olarak savaşta yer almanın son derece onurlu bir mevki olduğu gerekçesiyle doldurmaktadır. Bu etkileyici konuşmalardan etkilenen askerler gönüllü olarak askere yazılarak Alman ordusuna katılırlar. Ancak savaş ne kitaplarda yazdığı, ne de öğretmenlerinin anlattığı türden epik bir olay değildir. Genç askerler bu yanılgının farkında olsalar da artık geriye dönebilmeleri mümkün değildir; tüm toyluklarıyla olup biten tüm siyasi oyunların ve acımasız planların gölgesinde canları için mücadele edeceklerdir. 1930 yapımı All Quiet on the Western Front, (Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok) filminin uyarlaması.

1917, I. Dünya Savaşı'nın doruk noktasında, kendilerine imkânsıza yakın bir görev verilen iki İngiliz asker Kıdemsiz Onbaşı Schofield ve Kıdemsiz Onbaşı Blake'in hikâyesini anlatıyor. Blake'in abisinin de içinde bulunduğu 1.600 asker bir tuzağa doğru ilerlemektedir. Askerlerin hayatlarını kurtaracak mesajı düşman bölgesini geçip tabura ulaştırmak için Schofield ve Blake zamanla yarışacaktır.

The War Below, Birinci Dünya Savaşı sırasında Messines Savaşı'nın ölümcül açmazını kırma umuduyla, kimsenin olmadığı toprakların altına tünel kazmak ve Alman cephesinin altından bombalar yerleştirmek için işe alınan bir grup İngiliz madencinin hikayesini konu ediyor.

1942 yılı. Belçikalı Yahudi bir genç olan Gilles, Almanya’daki toplama kamplardan birine götürülmek üzere Nazi subayları tarafından yakalanır. Kurtulmak için Yahudi değil İranlı olduğunu söylemesiyle hayatta kalsa da, Gilles’nin bu yalanı onu yaşamla ölüm arasında tutan tehlikeli bir oyuna dönüşür. Savaş bitince İran’a gitme hayalleri kuran Subay Koch, Gilles’in kendisine Farsça öğretmesi şartıyla hayatını bağışlar. Ancak en büyük sorun Gilles hiç Farsça bilmiyordur ve Koch’a öğretmek için yeni bir dil yaratmak zorundadır. Kamptaki diğer askerler onun yalanını ortaya çıkarmak için ellerinden geleni yaparlarken, Gilles uydurduğu bir kelimeyi bile unutursa bedelini hayatıyla ödemek zorunda kalabilir.

1942'de Japon Donanması'nın Pasifik Okyanusu'na saldırısı sonrası, düşmana tuzak kurmaya çalışırken uçakları okyanusa çakılan 2 ABD askerinin zorlu bekleyişi.

1939 yılında, Nazi Almanya’sının tehlike sinyalleri verdiği dönemde, Almanya’nın zengin ailelerinin Nasyonal Sosyalist partiye uygun eğitim görmeleri için kızlarını İngiltere’nin bir sahil kasabasında, dil eğitimleri için okula yazdırırlar. Okuldaki öğretmenlerden biri, hem Almanya’daki Nazi gücünün yükselişinin ardındaki tehlikeyi sezmekte ve olacakları az çok tahmin etmektedir. Bu nedenle, okulda ve ülkesinde bu tehlikeyi insanları anlatmak için çalışmalar başlatır. Her ne kadar başarılı olduğunu düşünse de, çevresindeki ve okulun üst yöneticileri, asıl problemin kendisi olduğunu düşünmeye başlamaktadır. Artık, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasına çok kısa bir süre kalmıştır ve casusluk ve vatana ihanet komploları arasında kalan öğretmen, tehlikenin gerçek olduğuna insanları ve yetkilileri inandırmaya çalışmaktadır.

2. Dünya Savaşı'nda önemli bir yeri olan Scheldt Muharebesi sırasında bir planör pilotu, bir Nazi askeri ve gönülsüz bir Direniş askerinin hayatı trajik şekilde kesişir.

Doğu Ukrayna. Yıl 2025. Eski bir asker olan Sergey, travma sonrası stres bozukluğu yaşamaktadır. Yıkıntılar içerisindeki bu yeni dünyaya ayak uydurmakta zorlanır. Katya ile birlikte, savaşta hayatını kaybedenlerin cesetlerini bulmak için gönüllü olur ve daha umutlu bir gelecek hayali kurar.

Birçok Kopenhag sakininin kaderi, 2.Dünya Savaşında bir bombalama görevinin yanlışlıkla çocuklarla dolu bir okulu hedef almasıyla kesişir.

Tarih, 30 Aralık 1941’i göstermektedir ve Vyazma'da yapılan Nazi kuşatmasının ardına bir avuç Sovyet ekibi bu korkunç kuşatmadan kaçmayı başarmışlardır. Fakat şimdi sıra yoldaşlarını bulup onlara katılmaya gelmiştir. Fakat Sovyet askerleri aniden kendilerini Wehrmacht'ın özel olarak kurduğu vahşi savaşçıları ile burun buruna bulurlar. Wehrmacht'ın korkunç askerleri ile karşı karşıya kalan bir avuç Sovyet askeri ise bu durumdan kaçamazlar ve Wehrmacht ile savaşmak zorunda kalırlar. Ancak sayıca çok az olan Sovyet askerleri bu adil olman savaşta yalnız değillerdir.

Anne Frank ve Hannah Goslar arasındaki, Nazi işgali altındaki Amsterdam'dan bir toplama kampındaki üzücü yeniden birleşmelerine kadar gerçek hayattaki dostluğa dayanmaktadır.

Genç bir idealist foto muhabiri olan Camille, ortaya çıkan iç savaşı haber yapmak için Orta Afrika Cumhuriyeti'ne gider. Orada gördükleri kaderini sonsuza dek değiştirecektir.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Endonezya Bağımsızlık Savaşı sırasında, genç bir Hollandalı asker, "Türk" olarak bilinen gizemli bir kaptan tarafından yönetilen seçkin bir birliğe dahil olur. Zaman geçtikçe çatışma daha şiddetli bir hale gelir ve genç asker bu süreçte kendisini komutanının direnişi durdurmak için uyguladığı acımasız stratejisini sorgularken bulur.

İkinci Dünya Savaşı zamanında geçen hikayede, bir grup asker Nazi askerlerinden saklanmaktadır. Askerler kendileri gibi hayatta kalan insanlara umut ışığı olmak için radyoyu kullanmaya çalışırlar.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi zulmünden çok sayıda yetim çocuğun hayatını kurtarmak için bir grup Yahudi izci ve Fransız Direnişi ile birlikte çalışan pandomim sanatçısı Marcel Marceau'nun hikayesi.

II.Dünya Savaşı büyük çatışma ve savaşlarla devam etmektedir. Komutan Stan ve emrindeki cesur birliği, Atom bombası olarak kullanılacak son derece tehlikeli uranyumu denizaltı ile müttefikleri Amerikaya güvenli bir şekilde götürmek için görevlendirilir.

1945'te İngiliz hükümeti Auschwitz ve Belsen'den kurtarılan yaklaşık 750 çocuğu kabul etti; Bunlardan 300'ü kalıcı evler bulunmadan önce bir rehabilitasyon dönemi için Windermere'ye getirildi. Simon Block'un yazdığı ve Michael Samuels'ın yönettiği filmde çocukların Windermere'e getirilişini, dört ay boyunca burada gördükleri terapiyi ve yaşamlarını izliyoruz. Filmin başında ve sonunda halen hayatta olanların da kısa birer yorumları ve görüntüleri eklenmiş.Çocuklar sessizce otobüsten iniyor ve giysilerini çıkardıktan sonra tıbbi bir muayene için sıraya girmeleri söyleniyor. “Rahatlayın” diyor bir oğlan diğerine güven vermeye çalışarak. “Rahatlak seni öldürür” cevabı geliyor karşılığında. Bir diğerine ismi sorulduğunda refleks olarak koluna dövme olarak kazınmış numarasını gösteriyor. Dışarıdan bakıldığında toplama kampı barakalarına benzeyen, eski fabrika işçilerinin müştemilatında konaklıyorlar. Durumun kötü bir şekilde sonlanmayacağına inanmakta zorlanıyorlar. Filmin gerçek insanlar ve gerçek hayatlara dayanması izleyiciyi adeta o günlere geri götürerek yaşananları hisettiriyor. Siz de bu tarihi ve duygusal anları 300 çocukla birlikte yaşamak istiyorsanız, bu muhteşem yapımı hiç tereddüt etmeden izlemeye başlayın, herkese iyi seyirler.

Ancak bu hiç de kolay olmayacaktır. Bazgaev’in her yerde adamı vardır ve bölgede çok varlıklı ve nüfuslu bir adamdır. Ancak güvenlik görevlilerinin de eli boş değildir. İçerden bir adamları vardır. Hatta Bazgaev’in ağır silahları Gürcistan’dan, Rusya’ya götüreceği kamyonun şoförüdür. Bu silahları yok etmeleri gerekmektedir ve bunun için bir plan yapmaya karar verirler.