Korku Filmleri

Hemşirelik yapan Jess, kızı ve küçük oğlu Owen ile birlikte ailesinin eski çiftlik evine taşınmak zorunda kalmıştır. Çocuklarıyla kendisine yeni bir hayat kurmak arzusunda olan Jess’in hayatı, küçük oğlu Owen’ın doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilmeye başlanması ile alt üst olur. Jess, oğlunu bu doğa üstü varlıklardan kurtarabilmek için ne kadar ileri gidebileceğine mutlaka karar vermek zorundadır.

Film yorumu olarak sunulan yapımda, Kurt Kızı adlı eser, bir tek ebeveynli aile durumu üzerinden dramatik bir hikaye ile karşımıza çıkar. Hikayemizin merkezinde ise Elaine adlı genç bir kadın ve onun oğlu Martin bulunur. Elaine, kısmen endişe verici ve agresif bir tutum sergileyen oğlu Martin'e dair çözüm yolları ararken, bir yandan da geçmişin gölgesinde kalmış aile ilişkilerini ele alır.

Martin'in babasının vefatından sonra, Elaine, babanın doğup büyüdüğü, yani Lüksemburg'daki akrabalarını ziyaret etmeye karar verir. Küçük bir kasaba olan bu yer, göründüğünden çok daha karanlık ve karmaşık bir yapıya sahiptir. İzleyicileri bu karanlık atmosferin içerisinde derin bir keşfe çıkarıyor.

Kör bir genç intihar hattı operatörü, takıntılı bir arayanın seri katil olduğunu fark edince, durmaksızın dehşet dolu bir geceye doğru yol alır.

Bu gerilim dolu hikaye, genç bir adamın karanlık bir intikam yolculuğuna tanık olmamızı sağlıyor. Hikaye, kör bir genç olan baş karakterin hayatına odaklanıyor. O, intihar hattı operatörü olarak çalışıyor ve insanların hayatlarını kurtarmak için gece gündüz çalışan bir kahraman olarak görülüyor.

Ancak bir gece, her şey değişir. Bir takıntılı arayan, telefonda korkutucu bir şekilde kendisini gösterir ve baş karakterin hayatını altüst eder. İlk başta sadece normal bir yardım çağrısı gibi görünen bu arama, zamanla başkalarının yaşamlarını tehlikeye atacak büyük bir tehdide dönüşür.

Kahramanımız, arayanın bir seri katil olduğunu fark ettiğinde, artık işler daha da karışır. Karanlık bir gece, korku ve dehşet dolu bir yolculuğa dönüşür. Kör olması, onun için daha da zorluk yaratır ve hayatta kalmak için tüm yeteneklerini kullanmak zorunda kalır.

Bu gerilim dolu hikaye, seyirciyi koltuğuna çivilerken aynı zamanda insan zihninde de birçok soru işareti bırakıyor. Acaba kahramanımız hayatta kalabilecek mi? Seri katilin takıntısının nedeni ne? İşlenen cinayetlerin bir bağlantısı var mı? Tüm bu soruların cevabını bulmak için heyecanla hikayenin gelişimini takip ediyoruz.

Dünya çapında bir salgının sona ermesinden bir yıl sonra, bir grup arkadaş hafta sonu bir kutlama yapmak ister. Tarihi bir konakta kalmaya karar veren grup, Tahoe Dağları'nda toplanır. Ancak onların uzun süredir ihtiyaç duydukları bu kutlama, kısa süre içerisinde kabusa döner. Tarihi konak ile ilgili gerçekler çok geçmeden gün yüzüne çıkarken grup hayatta kalmak için zorlu bir mücadeleye girişir.

Fransa’nın güneybatısındaki küçük bir sahil kasabasında tatil yapan bir turist sörf yaparken sörf tahtasından düşer ve gözlerden kaybolur. Yüksek alarm durumuna geçen kasabada çok geçmeden gerçek ortaya çıkar: limanda bir köpek balığı vardır. Bunun üzerine emekliliğin eşiğinde bir sahil güvenlik görevlisi olan Maja, körfezi kurtarmak için son görevine çıkar.

Hikaye, ölmemiş ancak yaşlı bir vampir olan Augusto Pinochet üzerinde odaklanır. Bu dünyada 250 yıl yaşadıktan sonra, bir kez ve sonsuza kadar ölmeye karar vermiştir.

Augusto Pinochet, Şili'nin eski diktatörlerinden biri olarak tarihte yer alır. Ancak bu hikayede, Pinochet'in aslında sadece bir diktatör olmadığını, aynı zamanda bir vampir olduğunu görüyoruz. Uzun yaşamı ve güçlü vampir özellikleri sayesinde, olağanüstü bir varlık haline gelmiştir.

Bir grup uyumsuz belediye çalışanı, görünüşte zararsız bir gezi sırasında kendi anlaşmazlıklarıyla boğuştukları yetmezmiş gibi bir de kana susamış bir katille mücadele eder.

Korkunç gerçek olaylardan ilham alan bir film. Kiracılar karanlık bir tarikatın üyesi olduklarında, kurban edecekleri bir sonraki avlarını arayarak ev sahibini korkuturlar.

2017 yapımı kült Japon filmi One Cut of the Dead’in yeniden yapımı olan düşük bütçeli bir korku filmi çekimi sırasında seti gerçek zombilerin basmasını konu alıyor. Asla taviz vermeyen huysuz yönetmense plan sekans bir sahneyi hedefliyor ve kısıtlı parayı ve zamanı harcamamak için asla ve asla çekimleri durdurmuyor.

Korku hayranı sekiz arkadaş, aralarındaki karanlık sırrı bilen katil bir palyaço tarafından birer birer avlanmaya başlayınca hayatta kalmak için savaşır.

Petrolcü Paul Sturges'in pastoral aile tatili, bölgesini korumak için hiçbir şeyden vazgeçmeyen vahşi bir megalodon köpekbalığıyla karşılaştıklarında bir kabusa dönüşür. İnsanlar ve doğa arasındaki bu destansı savaşta, mahsur kalan ve sürekli saldırı altında olan Paul ve ailesi, bir şekilde ailesini yeniden kıyıya çıkmadan önce canlı olarak geri getirmenin bir yolunu bulmalıdır.

Küçük bir Orta Batı kasabasında, korkunç Testere Dişli Jack, her yıl mısır tarlalarından gelip kasabanın genç erkeklerine kanlı bir hayatta kalma mücadelesi için meydan okur ve ölümcül bir ritüeli başlar.

Gizemli bir seri katil, Şükran Günü’nden ilham alarak bu özel günün ortaya çıktığı ve kutlamaların başladığı yer olan Plymouth’un Massachusetts kasabasında cinayetlere başlar ve terör estirmeye başlar. Merkez mahalle sakinleri tek tek öldürülmektedir. Bu özel günde kendilerini büyük bir kâbusun içinde bulan insanlar, seri katili ortaya çıkarıp tatilden sağ kurtulmayı başaracak mıdırlar yoksa onun çarpık tatil ve ziyafet masasına konuk mu olacaktırlar?

Keyifli bir hafta sonu geçiren bir grup arkadaş, birkaç jet ski çalar ve denize doğru bir yarış başlatırlar. Ancak keyifle başlayan yarış birbirlerine çarpmayla sonuçlarnır. Çarpışma sonucunda denizde hareketsiz kalan arkadaşlardan biri ciddi bir şekilde yaralanır. Onlar kıyıya ulaşmaya çalışrken suyun altında yaşayan yırtıcı bir hayvan onları pusuda bekler.

Jester: İntikam Gecesi, kasabalarını terörize eden varlıktan kurtulmanın yolunu arayan iki kız kardeşin hikayesini konu ediyor. Jester olarak bilinen kötü niyetli bir varlık, Cadılar Bayramı gecesinde küçük bir kasabanın sakinlerini terörize eder. Babalarını kısa süre önce kaybeden, yıllardır görüşmeyen iki kız kardeş, bu kötü varlığı yenmenin bir yolunu bulmak için bir araya gelir. Çok geçmeden kardeşler, yalnızca karanlık geçmişlerindeki yanlışları nasıl düzelteceklerini çözerek hayatta kalabileceklerini fark ederler.

Uzaktaki bir gezegeni kolonileştirmek için ışık hızından daha hızlı hareket eden bir uzay gemisinin içinde gizemli bir yaratık ortaya çıkar ve yolcuları birer birer zombiye dönüştür.

1989 yılında acil yardım hattı Maria Rossi'den (Suzan Crowley) üç kişiyi vahşice öldürdüğünü belirten bir çağrı alır. Yirmi yıl sonra, kızı Isabella (Fernanda Andrade) o gece olanların peşine düşer. Annesinin akıl hastası mı olduğunu, yoksa kötü ruhlar tarafından mı ele geçirildiğini öğrenmek için, annesinin kilit altında tutulduğu, cezadan muaf akıl hastalarının yattığı İtalya'daki Centrino Hastanesi'ne gider...  Isabella annesini iyileştirmek için, bilim ve dini birleştiren alışılmadık yöntemler kullanan iki genç şeytan çıkarıcıyla (Simon Quaterman ve Evan Helmuth) anlaşınca, hepsi Maria'yı ele geçiren son derece kuvvetli dört kötü ruh hâlindeki saf kötülükle karşı karşıya kalır...

Hellboy ve çaylak bir BPRD ajanı 1950'lerin kırsal Appalachia'sında mahsur kalır. Orada, Hellboy'un geçmişiyle sorunlu bir bağlantısı olan yerel bir şeytanın yönettiği cadıların musallat olduğu küçük bir topluluk keşfederler

Sorunlu bir güvenlik görevlisi, Freddy Fazbear's Pizza'da çalışmaya başlar. İşteki ilk gecesini geçirirken, Freddy'deki vardiyasının o kadar kolay geçmeyeceğini fark eder.

Victor Fielding, 12 yıl önce hamile karısının Haiti’deki bir depremde ölümünden sonra kızı Angela’yı tek başına yetiştirmiştir. Ama Angela ve arkadaşı Katherine, ormanda kaybolup üç gün sonra başlarına gelen olayları hiç hatırlamayarak geri geldiklerinde bir dizi olay ortaya çıkarak Victor’u şeytanın en kötü haliyle yüzleşmeye zorlar. Victor, ümitsizlik ve dehşet içinde benzer bir olaya tanık olmuş, yaşamakta olan tek kişi, Chris MacNeil’ı arar.

Significant Other, Kuzeybatı Pasifik'te sırt çantalarıyla uzak bir geziye çıkan ve uğursuz olaylarla karşı karşıya kalan genç bir çifte odaklanıyor. Çiftin keyifli başlayan tatilleri, yerle ilgili birçok şeyin göründüğü gibi olmadığını fark etmeleriyle bambaşka bir hal alır.

Bir çöl gezegenindeki mahsur kalmış bir üssü kurtarma görevi için yola çıkan bir ekip, bu tehlikeli gezegende kendilerini ölümcül bir mücadelenin içinde bulur. Ekip, gezegene vardıklarında, kumun altına gizlenmiş devasa kum solucanları tarafından avlanmaya başlar. Bu yaratıklar, gezegenin zirvedeki yırtıcılarıdır ve çok hızlı hareket edebilmektedirler. Göz açıp kapayıncaya kadar saldırıya geçebilirler. Kurtarma görevini gerçekleştirmeye çalışan ekip üyeleri, hem hayatta kalma mücadelesi verirken hem de birbirlerine güvenmek zorunda kalırlar. Korku ve gerilim dolu bu film, ekibin hayatta kalma mücadelesini ve bu tehlikeli gezegende yaşadıkları çaresizlik anlarını başarılı bir şekilde ekrana yansıtıyor. Her anı heyecanla dolu bu macera, izleyiciyi ekrana kilitleyecek türden.

Kate, kardeşi Matt ve kız arkadaşı Suzie ile birlikte Avustralya’ya Kate’in eski sevgilisi Luke’u görmeye giderler. Luke, onlara bir hafta sürecek bir tekne seyahati teklifi sunar. Plana göre bir haftada Endonezya’ya varacaklardır, fakat Avustralya kıyılarındaki Büyük mercan kayalıkları bölgesinde beklenmedik bir sorunla karşılaşırlar. Yelkenlinin salması parçalanır ve alabora olur. Tek şansları teknenin üstünde kalmak ya da en yakın adaya kadar yüzmektir. Bir kişi dışında hepsi adaya yüzmeye karar verirler. Oysa ki büyük bir köpek balığı tarafından takip edildiklerini bilmemektedirler.

Yatta yalnız başına yapılan bir yolculuk, bir kadının, bir teknenin parçalanmış kalıntılarına tutunan üç uyuşturucu kaçakçısıyla karşılaşmasıyla korkunç bir hal alır. Kısa süre sonra onu batık enkazdan kilolarca kokain almak için köpek balıklarının istila ettiği sulara dalmaya zorlarlar.