Korku Filmleri

Her biri çölde yolculuk eden beş gezginin kesişen yollarına dair beş farklı korku hikayesi. Yolcuların her biri, en karanlık sırları ve en korkunç kabusları ile yüzleşecektir.

New York’ta tek başına yaşayan Frances oldukça uysal mizaçlı, büyük şehirde tek başına ayakta kalmaya çalışan, genç bir kadındır. Günün birinde metroda unutulmuş bir çanta bulur. Çantanın sahibi klasik müzik hayranı bir piyano öğretmeni olan Greta’dır. Çantayı sahibine ulaştırmaya kararlı olan Frances vakit kaybetmeden yola koyulur. Evine kadar gelip kendisine çantasını ulaştıran Frances’e teşekkür etmek isteyen Greta onu kahve içmeye davet eder. Bu sayede yolları kesişen ve birbirlerini tanımaya başlayan Frances ve Grera arasında kısa sürede beklenmedik bir arkadaşlık oluşur. Hem yakın zamanda annesini kaybetmiş olan Frances'in hem de kocasını kaybetmiş yalnız bir kadın olan Greta’nın bu arkadaşlığa ihtiyacı vardır. Ancak bir süre sonra Frances, anaç yapılı Greta hakkındaki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını keşfeder.

İş adamı grubu çok geçmeden bu yerin 2. Dünya Savaşının sonrasında Japonlar tarafından inşa edilen bir sığınak olduğunu anlarlar. Bu keşif onları başta heyecanlandırsa da çok geçmeden korkuyu iliklerine kadar hissetmeye başlarlar. Çünkü bu herkesten gizlenmiş olan sığınak aslında ortaya hiç çıkmamalıydı ve sadece merakları yüzünden bu sığınak yeniden eski enerjisine kavuştu ve bu sefer de kendisine bu grubu hedef aldı. 

Amerika Birleşik Devletleri ülkesinin atların ve boğaların oldukça revaçta olduğu kırsal bölgelerinde sizi karşılayan The Dead of the Night yani Türkçe karşılığıyla Gecenin Ölümü filmini sitemizden dilerseniz Dublajlı dilerseniz de Altyazılı olarak yüksek görüntü kalite seçenekleri ile izleyebilirsiniz.

Gabriel Carrer ve Reese Eveneshen’in yönetmenliğini yaptığı For The Sake Of Vicious bir aksiyon ve gerilim filmidir. Filmde bir gece çok çalıştıktan sonra evine dönen bir hemşire, yaralı ve dövülmüş bir rehineyle birlikte saklanan bir adamı mutfağında bulur. Beklenmedik bir şiddetli davetsiz misafir dalgası onun evine doğru gelmeye başladığında, bu bir hayatta kalma mücadelesine dönüşür.

Genç bir kadın olan Rachel, trafik ışıklarında beklerken bir adamla atışır. Adamı ardında bırakarak yola devam eden Rachel, kısa süre sonra adamın peşinden geldiğini fark eder. Kendisini taciz eden adamdan kurtulmaya çalıştıkça beklenmedik yerde onu karşısında bulan Rachel, ne yapacağını bilemez. Çok geçmeden Rachel adamın sadece kendisine rahatsızlık vermekle kalmayıp sevdiklerinin de peşinde düştüğünü fark eder. Kendisini bir kedi fare oyununun içinde bulan Rachel, bir dizi ölümcül ders vererek dünya üzerinde son bir iz bırakmak isteyen adamdan kurtulabilecek midir?

Henüz çok taze olan bu film 4k film izle seçeneğinde de sitemizde bulunurken, Amerika Birleşik Devletleri’nde 16 Şubat 2021 tarihinde vizyona girmiştir ve daha gösterime girmesinin üzerinden 1 ay bile geçmemiştir. Gerilim ve korku türünde olan Death Trip adındaki bu yapım, özellikle bazı sahneleri ile türünün eski filmlerini andırmakta olan bir filmdir. Filmin konusu olarak ise; Dört birbirine yakın olan arkadaşın, tatil planı olarak bir dağ evine gitmesi konu edilmektedir. Bu dört arkadaşın olduğu gruptaki tek erkek olan Garrett’ in ailesine ait olan dağ evine doğru bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuk sırasında oldukça heyecanlı olan arkadaşlar, yolda bazı aksilikler ile karşılaşmış olmalarına rağmen eninde sonunda dağ evine varabilmişlerdir.

Anne babası ayrı olan genç Ben, yaz tatilini geçirmek için turistik bir marinada çalışan babasının yanına gelir. Burada yeni bir çevreye uyum sağlamaya çalışırken, yan komşularının evinde tuhaflıklar olduğunu sezer. Komşusunun tehditkar hali, anlam veremediği sesler duyması ve çocuklarının da ortadan kaybolmasıyla olayı araştırmaya başlayan Ben, karşısında insanları ele geçirip, çocukları avlayan binlerce yıllık kötü bir cadı olduğunu fark eder. Ben’in, kendisine ve sevdiği insanlara zarar gelmeden bir an önce bu korkunç ruhu durdurmanın bir yolunu bulması gerekecektir.

İkonik bir Çığlık Kraliçesi olan Felissa Rose çığlık atma yeteneğini kaybettiğinde, iyileşmesi için izole bir sığınağa gönderilir. Oradayken, diğerleri filmleriyle aynı şekilde ölmeye başlar. Bu ücra adada sadece 8 kişilerdir ve Felissa’nın tam olarak bir ay boyunca konuşmadan yaşaması gerekir. Uzun süredir büyük filmlerde oynayan başarılı oyuncu çığlık atışıyla ünlü olmuştur ancak uzun süre boyunca ses tellerine yüklendiği için artık boğazı acımaktadır ve iyileşmesi için bir aylık bir süre gerekmektedir. Adaya vardıklarında onları çok güzel karşılayan otel sahipleriyle kısa sürede kaynaşırlar. Resepsiyonist ve oteldeki diğerleri Felissa’nın sevenleri ve fanlarıdır bu yüzden onlara karşı ekstra dikkatli davranırlar. Aradan çok zaman geçmeden otelin havuzunda biri elektrik kablolarının havuza atılmasından ötürü çarpılarak hayatını kaybeder. Bu aynı zamanda oldukça ilginçtir çünkü Felissa’nın oynadığı korku filmlerinden birinde tam olarak bu şekilde bir sahne vardır. Felissa’yla birlikte yapımcısı da geldiği için bunu konuşurlar ancak sadece bir tesadüf olduğu konusunda hemfikir olurlar.

Yeni bir kız ailesiyle yeni bir hayata başlamak için yeni bir şehre taşınır. Kara büyülerle çok ilgilenen kızlarla tanışır ve hep beraber dördü birden durdurulamaz güçlere kavuşur. Herşeyi yapabilirler, hayallerinin erkeklerini kendilerine aşık etmekten...birçok şeye. İmkanlar sınırsızdır.

Hannah, okuduğu lisede dışlanan genç bir kızdır. Kendisini okuluna ait hissetmeyen Hannah, sonunda üç genç kız ile birlikte bir grup kurar. Zamanlarını birlikte geçirmeye başlayan kızlar, yavaş yavaş cadılık üzerine denemelerde bulunmaya başlar. Büyücülükle ilgili bir şeyler öğrenen genç kızlar için bu durum başlarda hayatlarının kolaylaşmasını sağlar. Keşfettikleri bu güç onlar için işe yarıyormuş gibi görünse de kızlar bir süre sonra kendilerini beklenmedik bir kaosun içine sürüklenirken bulur.

Boş Adam, kayıp bir kızın izini sürerken doğaüstü varlıklarla iletişim kurmaya çalışan gizli bir örgüte rastlayan bir polisin hikayesini konu ediyor.

İlk albümü başarılı bir indie pop şarkıcısı olan Gray, kötü şöhretli müzik yapımcısı Vaughn Daniels ile ormandaki ücra stüdyosunda çalışmaya davet edilir. Kız arkadaşı Charlie ile birlikte konağına varırlar ve çalışma başlar. Ancak duygusal açıdan talepkar Vaughn ile yaptığı çalışma derinleştikçe vegan şarkıcı çiğ et için açlık çekmeye başlar. İştahı değiştikçe vücudu değişmeye başlar ve gerçekte kim olduğunu öğrenmeye başlar.

Uğursuz bir güç, yaşadıkları adadaki yaban hayatı yok etmeye ve hayatlarını tehdit etmeye başladığında bir balıkçı ailesini korku dolu ve karanlık günler beklemektedir.

2021 Amerika yapımı, yazarının Dash Hawkings ve Tyler Savage olduğu, yönetmen koltuğunda ise Tyler Savaga’in oturduğu Blinders ( Stalker ) bir gerilim filmidir. Başrollerinde Christine Ko, Vincent Van Horn ve Michael Lee Joplin’in oynadığı bu yapım da konumuz sapık bir organize tacizci çetesidir. Başrolümüz ve kurbanımız Andy, sevgilisinden yeni ayrılmış bir öğretmendir. Ayrılık sonrası Los Angeles, Kalifornia’ya taşınan Andy yeni bir hayata başlamak ister. Ama geçmişi onun peşini hiç bırakmaz ayrıldığı sevgilisini düşünür ve sürekli eski fotoğraflarına bakar. Bir gün çok özlemiş olacak ki bara gitmeye karar verir. Barda içki içerken tanıştığı kız ile muhabbet etmeye çalışır. Kız yani Sam ile muhabbeti kurduktan sonra bir masaya otururlar.

Merricat Blackwood, kız kardeşi Constance ve amcası Julian ile birlikte bir şatoda yaşıyordur. Geçmişlerine bakıldığında, Blackwood ailesinin aslında yedi üyeden oluştuğu ortaya çıkar. Kısa bir süre önce, şeker kutusuna arsenik karıştırılmasının ardından aile üyeleri korkunç bir şekilde yaşamını yitirmiştir. Cinayetlerin arkasındaki ismin aklanmasının ardından Constance aile evine geri döner. Günleri kuzenleri Charles Blackwood'un evlerine gelmesine kadar mutlu bir şekilde geçiyordur. Merricat, Charles'ın tehlikeli biri olduğunu fark etmiştir ve artık Constance'ı Charles'ın gazabından koruması gerekmektedir.

Orta yaşlı bir adam olan Theo Conroy ile genç aktris karısı Susanna, evliliklerinde sorunlar yaşamaktadır. İlişkilerini onarmak isteyen Theo ve Susanna, altı yaşındaki kızları Ella ile birlikte Galler kırsalına tatile gitmeye karar verir. Tatilin ilk günleri çift için oldukça verimli geçer. Ancak çok geçmeden kendilerini büyük bir kabusun içinde bulurlar.

Son sınıf öğrencisi Mara Carlye’ın hayatı, sınıfındaki öğrencilerin fark edilemeyen bir sebepten dolayı patlamaya başlamasıyla sonsuza kadar değişir. Öğrenciler kan dolu su balonları gibi patlamaya devam ederken şehirdeki insanlarda kaos ve umursamazlık baş gösterir. Mara ve arkadaşları bir arada olası patlamalarını beklerken, hayatlarının hangi yanlarının yaşamaya değer olduğunu düşünürler.

Mark Atkins’in yönettiği ve Koichi Petetsky ile birlikte senaryosunu yazdığı 6 Başlı Köpek Balığı Saldırısı aksiyon macera ve komedi türündedir. Filmde 6 kafası olan bir köpek balığı saldırısına maruz kalan insanlar konu alınmaktadır.
Bir adada bulun evlilik eğitimi kampında William Nix (Brandon Auret), bir grup çifte, birbirleriyle daha işbirlikçi olmalarını sağlamak için çeşitli fiziksel zorluklar konusunda danışmanlık yapmaktadır. William'ın karısı Suzanne (Caitlin Harty), boşanma belgelerini imzalayabilmek için bir tekneyle gelir ve William bir yarışmanın parçası olarak çiftleri sudaki küçük bir rıhtıma yüzmeye zorlar. Bu sırada, William'ın yardımcıları Brad ve Rebecca suda yüzerken 6 başlı bir köpekbalığı tarafından yenilir. William çiftlerle buluşmak için adaya geri döner ve Suzanne'i kaptanıyla birlikte teknesinde bırakır. William yolda Brad'in kesik ayağını keşfeder ve diğer çiftleri uyarmaya gider. 

Tek bir mekânda ve bir oyuncu ile çekilmiş olan Cargo‘nun senaristi ve yönetmeni James Dylan’dır. Film Dylan’ın ilk yönetmenlik ve yazarlık tecrübesidir. Filmin başrolünde Ron Thompson yer alırken, kendisine sesleriyle eşlik eden isimler arasında Mark Wood ve Matthew Rosvally yer alıyor. 2018 yılında vizyona giren film, 1 saat 20 dakikalık süresi boyunca gizem ve gerilim atmosferini kaybetmemektedir. Anthony Peterson rolü, deneyimli aktör Ron Thompson için özel olarak yazılmıştır. Filmdeki karakterlerden Doktor Ivy'nin sesi filmin yapımcısı J.C. Maçek III’e aittir ve aynı zamanda da [Cargo] romanını da kendisi kaleme almıştır.

Selene ile insan-Lycan melezi sevgilisi Michael’ın, vampirlerin atası Marcus’u ortadan kaldırmasının üzerinden 12 yıl geçmiştir. Aradan geçen zamanda, insanoğlu gerek vampir gerek Lycan klanlarından haberdar olmuş ve her iki türü de ortadan kaldırmak için seferberlik ilan etmiştir. Bu soykırım sürecinde ele geçirilen Selene, on yıldan fazla bir süre sonra uyanır ve kendini Antigen’deki gizli bir laboratuvarda tutsak bulur. Antigen, vampirleri ve Lycan’ları yaratmış olan virüse karşı bir aşı geliştirme amacı güden güçlü bir biyoteknoloji şirketidir. Michael’ın öldüğü haberi Selene’i çok üzse de dondurulmuş şekilde geçirdiği zaman zarfında Michael’dan olan kızı Eve’i doğurduğunu öğrenmek bu acıyı gölgede bırakır. Kendi ve çocuğu için sığınacak bir yer ararken Selene kendini, bir zamanlar gururlu olmalarıyla tanınan türdeşlerinin soyunun neredeyse tükenmek üzere olduğu, sağ kalanların ise yeraltına çekildiği bir dünyada bulur.

Üniversite'ye yeni başlayan Riley, kampüste yaşanacak bir dizi cinayetin içinde kendini bulur.

Amerikalı bir aile, tatilde arkadaş oldukları büyüleyici bir İngiliz ailenin, cennet gibi malikanesinde hafta sonunu geçirmek üzere davet edildiğinde rüya gibi başlayan tatil, kısa sürede karmaşık bir psikolojik kabusa dönüşür.

Miskatonic Üniversitesi'nde okuyan bir grup genç bilim insanı, zaman makinesi icat etmeyi başarırlar. Ancak bu büyük buluşlarının ardından, beklenmedik bir durumla karşılaşırlar; başka bir boyuttan gizemli ve görünmez güçler tarafından manipüle edildiklerini keşfederler. Bu gizemli varlıklar, zaman ve mekan üzerinde akıl almaz bir kontrol sağlamakta ve genç bilim insanlarının her hareketini, hatta zaman içinde yaptıkları seyahatleri bile yönlendirmektedirler. Genç bilim insanları bu ürkütücü güçle nasıl başa çıkacaklarını ve bu esrarengiz varlıkların gerçek niyetlerini ortaya çıkarabilmek için akıl dolu bir mücadeleye girişirler. Zaman makinesiyle yapılan yolculuklar, onları sadece geçmişin tozlu sayfalarına değil, aynı zamanda kendi içsel korku ve umutlarıyla yüzleşmeye de itmektedir. Bu bilim kurgu dolu film, izleyicilere zamanın derinliklerinde gizlenmiş sırları ve evrenin bilinmeyen yüzünü keşfetme fırsatı sunuyor.