Gizem Filmleri

Max (Nikolaj Coster-Waldau), Danimarka merkezli bir hayat sigortası şirketinde çalışmaktadır. Lærke (Tuva Novotny) isimli kız arkadaşı ve Simba isimli kedisiyle birlikte yaşamaktadır. Basit bir yaşam süren Max, beyninde hızla büyüyen ve ameliyatın mümkün olmadığı bir tümör olduğunu öğrenir. Tümör büyüdükçe Max’in beyin fonksiyonlarını ele geçirecek ve nihayetinde Max kendisini tanıyamayacaktır. Hayatını kaybetmiş bir müşterisinin eşi aracılığıyla Aurora isminde alışılmışın fazlasıyla dışında olan bir şirketin varlığından haberdar olur. Aurora’yı bu kadar garip ve alışılmışın dışında yapan şey ise Aurora’nın intihar etmeyi planlayan insanlara yardım eden lüks bir otel olmasıdır. Tümörün varlığını öğrendikten kısa bir süre sonra intihar etmeyi düşünen Max, otelin varlığına karşı ister istemez bir ilgi duyar. 

Altı arkadaş, karantina sırasında Zoom üzerinden bir seans düzenlemek için bir medyumla anlaşır. Ancak işler hızla ters gitmeye başlar ve umduklarından çok daha fazlasıyla karşılaşırlar. Kötü bir ruh evlerini istila etmeye başlayınca, her şey için çok geç kaldıklarını ve geceyi atlatamayacaklarını fark ederler.

Altı kişi istekleri dışında kendilerini yeni bir ölümcül labirentin içinde kilitli bulurlar. Hayatta kalmak için yavaş yavaş ortak noktalarını keşfetmeye başlarlar ve hepsinin daha önce bu ölümcül labirent oyununu oynadıkları ortaya çıkar.

Charlie’nin kızının kaybolmasından bir yıl sonra, Georgia, Elrod’dan bir kız daha kaybolur. Bir bağlantı olduğuna ikna olan Charlie, en karanlık ve en yıkıcı sırrını ortaya çıkarmak için hiçbir şeyden vazgeçmediği için yerel kolluk kuvvetlerinin ve kasaba halkının şüphesini ve küçümsemesini çeker.

Yeni evli Elizabeth bilim adamı kocası Henry’nin mülküne taşınır. Burada şahane yemeklerle ve göz kamaştırıcı bir turla onurlandırılır. Ev çalışanları ona saygılı davranır fakat Elizabeth bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmez. Henry, dünyasındaki her şeyin ona ait olduğunu açıklar, yalnızca içeri girmesi yasak olan kilitli bir oda hariç. Henry iş için gittiği zaman Elizabeth araştırmaya karar verir fakat orada bulacağı şey düşündüğü gibi olmayabilir.

Eski bir mahkum olan Jimmy Jayne, lüks bir otel havuzunda boğulan üç Hollywood yıldızının cinayetinde Dedektif Freeman ve Vargas'ın baş şüphelisidir. Masumiyetini kanıtlamak için her şeyi yapmaya hazır olan Jimmy, polisin kullanamayacağı yasa dışı şartlar ve eylemlerle kendi özel soruşturmasını yürütmeye karar verir.

Richard (Tom Goodman-Hill) karınsndan ayrılmış çocukları Lucia (Hattie Gotobed), Anna (Raffiella Chapman) ve Ralph (Lukas Rolfe) ile yaşayan bir adamdır. Sevgilisi Holly’i çocukları ile tanıştırıp artık nişanlanmak istemektedir. Holly (Aisling Loftus) bu durumdan dolayı çok heyecanlıdır. Richard bir doğum günü partisine davet edilir. Bu partide eski karısıyla karşılaşır ve ortam bir anda gerilir. Gitmek üzere iken birkaç kişi ile tanışır. Richard, Holly’i ailesi ile tanıştırır. Çocuklar tarafından Holly sıcak karşılanmaz. Takip eden günlerde, çocuklar Holly'ye karşı düşman hale gelirler ve onu kabul etmezler. Eski karısı, çocukları ve Holly arasında kalan Richard’ınn kafası karışmıştır. Hayatının kalabalık olduğuna karar veren Richard çocukları ve Holly’nin kaynaşması birbirlerine alışması için bir orman evine gezi planlarlar fakat işler Richard’ın planladığı gibi gitmez. 

Bebek bekleyen bir çift hafta sonu tatili için doğa içerisinde sakin bir otele giderler. Ancak bir süre sonra otelin aslında istenmeyen bebeklerin ve annelerin öldürüldüğü lanetli bir doğumhane olduğunu keşfederler ve bu tatil bir ölüm kalım savaşına döner.

Uyumsuz’da sistemi alt üst eden bilgileri ortaya çıkardıktan sonra, Tris ve Dört’ün, Şikago’yu çevreleyen duvarların dışına kaçması gerekmekte, hayatlarında ilk defa bildikleri tek şehri ve sevdiklerini bırakmak zorundadırlar. Tris ve Dört’ün, Şikago duvarlarının arkasında devam etmekte olan ve bütün insanlığı tehdit eden savaşta kimden yana olacaklarına hızlı bir şekilde karar vermesi gerekecek ve Tris hayatta kalabilmek için cesaret, sadakat, fedakarlık ve aşk arasında imkansız bir seçim yapmaya mecbur bırakılacak.

Takıntılı bir interpol ajanı olan Louis Salinger ve Manhattan Bölgesi avukatı Eleanor Whitman, dünyanın en güçlü bankalarından birine adaleti getirmeyi amaçlamaktadır. Kara para aklama, silah ticareti dahil birçok yasal olmayan işlemleri su yüzüne çıkarırlar. Salinger ve Whitman'ın araştırmaları, onları Berlin'den Milano'ya oradan New York'a ve son olarak İstanbul'a götürür. Kendilerini uzun soluklu global bir kovalamanın içinde bulurlar. Salinger ve Whitman'in terörü finanse etmeye devam eden bankanın amansızca peşini bırakmamaları, hayatlarını riske sokacaktır.

1950'lerin alacakaranlığında, New Mexico'da bir gece, genç santral operatörü Fay ve karizmatik radyo DJ Everett, küçük kasabalarını ve dünyanın geleceğini sonsuza dek değiştirebilecek garip bir ses frekansı keşfederler.

Genç bir kemancı olan Rose Fisher, Richard Marlowe’ın kızıdır. Richard Marlowe ise tüm dünyada duyduğu sesler yüzünden İngiliz klasik müziğinin kurtarıcısı şanına sahip olmasına rağmen her şeyden uzaklaşıp, tarihin gördüğü en iyi besteyi yapmaya karar vermiştir. Ancak bu beste tamamlanmadan önce rrajik bir şekilde bir gün hayatını sonlandırır. Bunun haberini aynı zamanda menajeri de olan Charles Vernais verir Rose’a. Rose’a babasından Fransa’da bir ev, ve birkaç değersiz mal varlığı kalmıştır. Küçüklüğünde babası tarafından terk edilen Rose, bu duruma duygusal bir tepki vermemek istemektedir. Yine de, babasının yazdığı sonatı görmek isteyen baş rol karakterimiz, Fransaya biletini alır ve tek başına gider. İlk başlarda çok korkutucu bir ev olduğunu farkeden Rose, sonatı görünce büyülenir. Ancak bu sonat hiç de masum değildir. Charles’la birlikte sonatın gizemlerini çözmeye çalışan Rose, bestenin aslında ne için tasarlandığını anladığında dehşete kapılır ancak herşey için çok geçtir!

Emily ve Randall, ilişkilerinde sorunlar yaşayan bir çifttir. Sorunlarından uzaklaşmak isteyen gençler, ailelerinin deniz kenarındaki evine gider. Ancak onların yalnız geçireceklerini düşündükleri tatilleri beklenmedik misafirlerin gelişiyle sekteye uğrar. Yaşlı bir çift olan Mitch ve Jane Turner'ın gelişi gençler için başlarda bir hayli iyi olur. Ancak zaman geçtikçe Emily ve Randall, tuhaf olaylarla karşı karşıya kalır. Çift, çok geçmeden çevrelerinde gizemli bir enfeksiyon belirtisi görür ve hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda kalır.

Şehir, birbiri ardına ortaya çıkmaya başlayan cesetlerle sarsılmaktadır. Şehrin farklı noktalarında bulunan bu cesetlerin hepsi birbirinden acımasız ve incelikli yöntemlerle öldürülmüştür. Araştırma derinleştikçe bütün kanıtlar tek bir kişiyi işaret etmeye başlar: John Kramer. Ancak bu imkansızdır, zira Kramer 15 yılı aşkın süre önce ölmüştür.

Malezya’da 2019 yılında çıkarak büyük bir ilgi toplayan ve korku ve gerilim kategorisinde yer alan bir film olan Roh (Soul), geçmiş zamanlarda geçen bir film. Malezya’da yaşayan bir aile, ailenin babası aniden öldükten sonra oldukça zor zamanlar geçirmektedir. İki küçük çocuğu ile beraber yalnız başına kalan ve kimsesi olmayan anne, her şeyi tek başına yapmak zorunda ve aynı zamanda da çocuklarını ne pahasına olursa olsun güvende tutmak zorundadır. Bu küçük aile, sakin bir şekilde yaşamlarını sürdürürlerken; bir gün ormanda karşılaştıkları küçük bir kız ile olaysız hayatları alt üst olmaya başlar. Kaybolduğunu düşündükleri bu küçük kızı evlerine alarak ona yemek ve su veren aile, çok geçmeden geri alınamaz ve korkunç bir hata yaptıklarını anlamışlardır.

Antarktika…Dünya üzerindeki en ıssız toprak parçası, 90° Güney enlemi, sıfır Doğu boylamı, altı milyon mil karelik buz, altı aylık karanlık, eksi 49 dereceye varan sıcaklık, saatte 100 mil hıza ulaşan rüzgâr.Doğa burada hayatta kalmanızı hiç istemedi!Birleşik Devletler şerifi Carrie Stetko için her şey daha da tehlikeli olmak üzere. Bu insafsız bölgedeki tek kanun koyucu olan Stetko, buzdaki bir cesedi incelemeye gönderilmiştir. Antarktika’nın ilk cinayeti. Tek başına da yeterince sarsıcı olan bu keşif, Stetko’yu çok daha garip bir gizemin ve uçsuz bucaksız buzun derinliklerine gömülmüş eski sırların içine çekecektir… Birinin hâlâ öldürmeye değdiğini düşündüğü sırlar. Stetko, katili bulmaya çalışırken, kış yaklaşmaktadır. Antarktik ölümcül beyazlığında, bir nefes uzağında olana kadar katili görmesine olanak yoktur.

Film günümüzden 40 yıl sonra Berlin’de göçmenlerle dolu sorunlu bir şehirde Leo Beiler (Alexander Skarsgård) isimli dilsiz bir barmenin kayıp olan aşkını aramasını konu alıyor. Arama çalışmaları sırasında Amerikan doktorlardan oluşan garip bir gruba yönlenmesiyle başlayan olaylar Leo’nun kimden korkacağına karar verememesi ile daha karışık bir hal alır.

Scooby-Doo ve arkadaşları, tüm masrafları karşılanan bir tatil kazanır ve tropik bir cennete hayatlarının bir yolculuğuna çıkarlar. Ancak hedefleri Zombi Adası olarak çıkıyor. Varır varmaz, buranın garip bir şekilde tanıdık geldiğini ve yıllar önce gittikleri bir yolculuğa çıktıklarını ve kendilerini zombilerle ilgili bir gizeme kaptırdıklarını fark ederler. Zombiler yeniden ortaya çıkıp otellerine saldırdığında, çete çok geçmeden cennete yolculuklarının bir bedeli olduğunu öğrenir. Will Scooby-Doo ve Gizem A.Ş. çete sonunda Zombi Adası'nın arkasındaki gizemi çözüyor mu?

Scooby-Doo'nun gelmiş geçmiş en muhteşem macerasına hazır olun. En iyi arkadaşı Shaggy ile ilk tanışmalarını ve Fred, Velma, and Daphne ile tanışıp genç dedektiflik ekibi Mystery Inc.'in nasıl kurulduğunun anlatılmamış o hikayesini izleyin. Şimdi, binlerce çözülmüş dava arasından en büyüğü ve en zorlayanı ile yüzleşecekler!

Ulusal Sualtı Araştırmaları Kurumu'nun özel projeler yöneticisi Dirk Pitt, Afrika'daki Nijer nehrinde bir batıkta hazine aramaktadır. Bu arada bölgedeki toplu ölümleri araştıran Birleşmiş Milletler görevlisi güzel bir bilim kadınını ölümden kurtarır. Araştırmalara beraber devam eden ikili, ölümlerin arkasında Fransız bir milyonerle Batı Afrika'lı bir diktatörün olduğunu öğrenirler. Bölgedeki biyolojik salgın engellenemezse denize yayılacak ve tüm dünyayı tehdit edecektir.Çok satan aksiyon romanları yazarı Clive Cussler'ın aynı adlı kitabından uyarlanan film, ABD'de vizyona girdiği ilk hafta iyi bir gişe başarısı elde ederek yazarın takipçilerinin yanı sıra aksiyon severleri de tatmin etti.

Katie ve Kristi, çocukluklarında, anneleri ve onun erkek arkadaşı Dennis'le birlikte yaşayan iki küçük kız kardeştir. Kristi, Toby isimli bir hayali arkadaşa sahiptir ve Toby'nin silüeti bir gün aniden görünür. Böylece evde birtakım gizemli olaylar belirmeye başlar. Dennis evlerindeki el kamerasının kaydını incelerken ekranda esrarengiz bir şekilde beliren silüet, adamı dehşete düşürecek, bu durum üzerinde düşünüp bir çözüm bulmaya sevk edecektir. Öte yandan bu gizemli ve ürkütücü olaylar, uzun yıllar boyunca Katie ve Kristi'nin peşini bırakmayacaktır.

Görkemli gelecekte, artık tanınmayacak halde olan Dünya'da, bir yandan insanoğlunu kurtarmaya çalışan bir adamın geçmişle hesaplaşması onu, bir kurtuluş ve keşif yolculuğuna sürükler. Jack Harper, Dünya üzerinde geriye kalan birkaç insansız hava aracı tamircisinden biridir. Scavlar olarak bilinen korkunç bir tehditle yıllarca süren savaşın ardından hayati kaynakları kurtarmak için yapılan büyük bir operasyonun parçası olan Jack'in görevi neredeyse bitmiştir. Gökyüzünde binlerce kilometre yükseklikte yaşayan ve devriye gezen Jack'in hayatı yere inen bir uzay gemisinden güzel bir yabancıyı kurtarmasıyla değişir. Kadının gelişi, Jack'in bildiği her şeyi sorgulamasına neden olan bir dizi olayı tetikler. Bu olayların sonucunda insanlığın kaderi Jack'in ellerindedir.

Zu Quirke tarafından yazılıp, yönetilen 2020 yılı korku, gerilim ve gizem türündeki Nocturne (Gece Müziği) filminin kadrosunda, Sydney Sweeney, Madison Iseman, Jacques Colimon gibi tanıdık isimler bulunmakta. Nocturne (Gece Müziği) filmi, aile içerisinde sürekli kız kardeşinin gölgesinde oldukça yetenekli bir kızın, bulunduğu gölgeden kurtulmak ve biraz olsun öne çıkabilmek için şeytanla yaptığı bir anlaşmayı anlatıyor. Göz önüne çıkabilmek için şeytanla anlaşma yapan kızın başına geleceklerden hiçbir haberi yoktur. Her ne sebeple olursa olsun, şeytan, her zaman şeytandır ve bu zamana kadar kıyısından, köşesinden dahi olsa bu varlıkla ilişkiye giren herkes, aldıklarını misliyle geri vermek zorunda kalmıştır. Müzik akademisinin yıldızlarından Noira Wilson hayatını kaybedince, Noria Wilson için yapılan bir anma töreni ile akademide Noira Wilson’ın anısına için bir yarışma yapılacağı duyurulur. Ölümünden sonra Noira Wilson’ın günlüğünü eline geçiren ana karakterimiz, günlüğün içerisindeki şeytani yazıları görür. Bu yazılar, öyle görünse de, onun hiç de iyiliğine olmayacaktır.