Filmler

Erdemli bir komutan kendi kaderini tayin ederek Töton Şövalyeleri ve Kutsal Roma İmparatorluğu ordularına savaş açar.

Beş talihsiz yabancı, bir servet değerindeki büyük ikramiyeyi kazanan piyango biletlerini tehlikeli bir mafya babasından geri almak için güçlerini birleştirir.

1980'li yıllarda tek başına kalan Bumblebee henüz çok gençtir. Nereye gideceğini bilemeyen ve kimsesi olmayan sarı autobot Bumblebee 1987 yılında sürekli kaçmakta ve saklanmaktadır. Bu süreçte güvenli liman olarak sakin bir Kaliforniya sahil kasabasına sığınmıştır. Charlie ise 18 yaşına basmak üzere olan bir genç kızdır. Bir gün Bumblebee'yi harap halde keşfeder. Çalışma ihtimali olan bir külüstür gördüğünü zanneden genç kadın onu tamir etmek için kolları sıvar. Bumblebee'yi atölyesine götüren ve üzerinde çalışmaya başlayan Charlie, amacına ulaştığında ise bu arabanın sıradan bir "tosbağa" olmadığını keşfeder. Bumblebee ile arkadaşlık kuran Charlie, en yakın arkadaşına dönüşen autobotu peşindeki "decepticon"lardan koruyabilmek için onunla birlikte bir maceraya atılacaktır.

Evliliğinde tutkuyu yitiren bir gazeteci, mesafeli ancak sevgi dolu eşi ile hayatına yeniden giren, kendisinden yaşça küçük eski erkek arkadaşı arasında bir seçim yapmalıdır.

Depresif hemşire yardımcısı Ruth Kimke’nin sakin hayatı evinden bilgisayarı ve büyükannesinin yadigarı gümüş (çatal-bıçak) takımının çalındığı bir soyguna kurban gitmesiyle bir anda sarsılır. Zaten boşlukta olan Ruth artık kendine yeni bir amaç edinmiştir, kendisini soyan hırsızların peşine düşecek ve onları bulup cezalarını verecektir. Bu arayışa tuhaf komşusu Tony de eşlik eder. Ancak kısa bir süre sonra boylarını aşan bir durumla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Karşılarında oldukça tehlikeli suçlular vardır.

Yaz tatili boyunca, 14 yaşındaki Darious, otoriter babası Malcolm ile yaşadığı çalkantılı olaylar ve gizemli serseri Porter ile arasında gelişen akıl hocalığı sayesinde erkekliğinin sınırlarını keşfeder. Darious, Porter'ın gerçek kimliğini öğrendiğinde, iki adam arasında ailesini parçalayacak ve güvenliğini tehdit edecek bir çatışmanın içine sürüklenir.

The Beach Boy'dan Brian Wilson'a, Rolling Stone editörü ve uzun süredir arkadaşı olan Jason Fine ile anılarını anlatırken efsanevi kariyeri boyunca samimi bir yolculukta katılın. Wilson tarafından yazılan ve seslendirilen yeni bir şarkı ve Elton John, Bruce Springsteen, Nick Jonas, Linda Perry, Jim James, Gustavo Dudamel ve Al Jardine ile röportajlar içeriyor.

Brian, Galler'de bir vadide tek başına yaşayan ve nadiren işe yarayan tuhaf mekanizmalar icat eden ilginç bir adamdır. Toplumdan tamamen izole yaşayan Brian'ın aklına yalnızlığını sonlandıracak bir fikir gelir ve yapay zekalı bir robot olan Charles'ı icat eder.

Zorlu bir yazar olan Claire Rivers, tıkanıklığına çözüm olabilmesi için yapay zekadan yararlanır. Ancak öngörülemeyen bir yazılım arızası meydana geldiğinde, kararsız bir android ile biriminin içinde kapana kısılır ve dış dünyayla hiçbir iletişim kurmaz. Zaman daralıp, android giderek daha dengesiz hale geldiğinde Claire, korkularını yenip, içine düştüğü durumdan kurtulabilmek için teknolojiyi alt etmenin bir yolunu bulmalıdır.

Pek de alışık olmadığımız şekilde Meksika sinemasından çıkmış olan ve çıktığı günden itibaren olumlu yorumları ve pozitif eleştirileri kendi bünyesinde başarılı bir şekilde toplamış olan bu yapım, gerek senaryosu, gerek senaryosunun işlenme şekli olan hikaye anlatım teknikleri ve bu anlatım tekniklerini adeta besler ve yüceltir nitelikteki başarılı görüntü yönetmenliği ve tüm bunları adeta süslercesine başarıyla bestelenmiş film müzikleriyle, 28 Ekim 2022 tarihinde ilk olarak Singapur'da vizyona girmiştir. 

Bo, zengin bir ailenin tek çocuğudur ve İsviçre'deki özel bir yatılı okulda okumaktadır. Ancak, okulun tatile girmesiyle birlikte Bo, ailesinin villasına dönmek yerine seyahat etmeye karar verir. Bu sırada, kendisini kaçıran bir grup kişi tarafından yakalanır ve hayatı tepetaklak olur. Kaçıranlar, Bo'nun ailesinden fidye istemek için onu Hollanda'ya götürmeye karar verirler. Bu yolculuk sırasında Bo, kaçıranlar arasında yer alan sevimli serseri Fred ile tanışır. İlk başta Fred, Bo'nun hayatına hiç uygun olmayan biri olarak görünür, ancak zamanla Bo, onun gerçekten de iyi biri olduğunu anlar ve aralarında beklenmedik bir dostluk başlar. Fred'in içindeki baba figürünü keşfetmesine yardımcı olan bu yolculuk, aynı zamanda Bo'nun da dünyayı daha farklı bir şekilde görmesini sağlar.

İlk başlarda sadece 200 kişilik bir insan topluluğundan oluşan, Amazon’un ıssız yağmur ormanlarında yaşayan Uru Eu Wau Wau kabilesi; henüz 18 yaşında bir çocuk olan Bitate Uru Eu Wau Wau tarafından yönetilmektedir. Genç bir adam olmasına rağmen kabilesinin bölgesini ve insanlarını koruyabilmek adına büyük bir cesaret gösteren Bitate, aynı zamanda bu halkın çok sevdiği bir insandır. Günün birinde Neindinha Bandeira isimli bir belgesel yapımcısının Bitate ve onun kabilesini ziyaret etmesiyle birlikte Uru Eu Wau Wau kabilesinin gerçekleri yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.
Bir yandan kabilenin Bitate’den önceki lideri Ari’nin öldürülmesini, diğer yandan kabilenin COVID-19 tarafından etkilenmesini ele alan bu belgesel; aynı zamanda yıllar önce Brezilyalı bir grup çiftçinin Uru Eu Wau Wau’ların bölgesini ele geçirmesinin ardından yaşanan olayları da ele alıyor. COVID-19 hastalığı nedeniyle zaten az olan nüfusunun bir kısmını kaybetmesinin yanısıra birbirinden zorlu olaylara göğüs geren Bitate ve Uru Eu Wau Wau kabilesi, her şeye rağmen bölgelerine sahip çıkacaktır.

Queen Ramonda, Shuri, M’Baku, Okoye ve Dora Milaje, Kral T’Challa’nın ölümünün ardından uluslarını, onlara müdahale etmek isteyen dünya güçlerinden korumak için savaşmaya hazırdırlar. Wakanda halkı, hayatlarının bir sonraki bölümünü kucaklamak için çabalarken kahramanlar, bir araya gelecek ve Wakanda krallığı için yeni bir yol çizeceklerdir.

Black Adam, antik tanrıların her şeye gücü yeten güçleriyle bahşedildikten yaklaşık 5000 yıl sonra, dünyadaki mezarından kurtulur ve benzersiz adalet biçimini modern dünyaya salmaya hazırdır.

Üç Hasidik Yahudisi, yaşadıkları travma ve tacizin ardından, aşırı tutucu olan cemaatlerinden ayrılmaya zorlanır. Yaşadıkları dışlanma, kaygı ve tehlikeyi çarpıcı detaylarla anlatan bir belgesel.

15 yıldır görüşmeyen iki kardeş, bir çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere çıktıkları motosiklet yolculuğunda Meksika'yı boydan boya katederken aralarını da düzeltir.

Sully Halverson daha doğmamış çocuğuna kendisinin hiç sahip olmadığı olanakları sağlama konusunda umutsuz bir temizlik işçisidir. Sağır ve dilsiz Jasper Sabiano hayatına ve işine müdahale eden gangsterlerden kurtulmanın bir yolunu aramaktadır. Küçük işlerle uğraşan çetebaşı Parmie Tarzo ise kötü şöhreti yakalayıp bir an önce rakiplerinin arasından sıyrılmak amacındandır. Daha iyi bir hayat düşleyen bu üç erkek de New York'un unutulmuş semti Statent Island'da yaşamaktadır. Üçünün de hayatı kesiştiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

9 yaşındaki Samay, ailesi ile Hindistan’ın uzak bir köyünde yaşamaktadır. Hayatında ilk kez film gören Samay, kelimenin tam anlamıyla büyülenir ve filmlerin gerçeküstü dünyasının içinde bulur kendini. Babası hiç istemese de her gün yeni filmler görmek için sinemaya giden küçük çocuk, bu büyülü dünyanın sırrını çözer: Hikayeler ışığa, ışık filme, filmler de hayallere dönüşmektedir.

1930’lu yılların İngiltere’sinde geçen filmde, İtalyan Sabinis ve İngiliz White ailesi West End şehrinin yeraltı dünyasını ellerinde tutar. Öte yandan Londra’nın en kötü şöhretli gangsterlerinden olan Billy Hill ve Jack 'Spot' Comer isimli adamlar 2. Dünya Savaşı’nı fırsat bilerek yeraltı dünyasını ele geçirir.

Bundan seneler önce, henüz bir çocukken Cleveland Caddesi’ndeki şirin evinde ailesiyle mükemmel bir Noel geçirmiş olan Ralphie Parker (Peter Billingsley); artık büyük bir adam olmuştur. Kendisine bir aile kuran, eşi Sandy (Erinn Hayes) ve çocukları ile son derece mutlu bir hayat sürdüren Ralphie, Noel’in de yaklaşmasıyla birlikte bu zamana dek hiç yapmadığı bir şey yapmaya karar verir. 
Bir yandan aklına çocukluğundaki Noel’leri getiren, diğer yandan da çocuklığunu özleyen Ralphie’nin bu Noel’deki yolculuğu, herhangi bir tatil beldesine değil, çocukluğunun geçtiği Cleveland Caddesi’ne olacaktır. Bu yolculukta bir yandan uzun zamandır görüşmediği çocukluk arkadaşlarıyla görüşmek isteyen Ralphie’nin, aynı zamanda yolculuğundaki tek amacı bu değildir. O, çocuklarına da kendisinin burada geçirdiği gibi büyülü ve bir o kadar harika bir Noel yaşatmak için buraya dönmüştür.

1985 yılının Kasım ayında, Belfast şehri bir kez daha bir isyan dalgası tarafından ele geçirildi ve sokaklar kargaşa içinde kaldı. Kaosun ortasında, Tommy adında genç bir çocuk öfkeli kalabalığın arasından kayıtsız bir tavırla top sürerken görüldü. Devam eden siyasi tartışmalara ve barış müzakerelerine rağmen, genç Tommy için önemli olan tek şey, çok sevdiği Kuzey İrlanda takımının Brezilya ile karşı karşıya geleceği Dünya Kupasıydı. Güney Amerika devleri için maç, kaçınılmaz küresel hakimiyetlerine doğru atılan bir başka adımdı, ancak Kuzey İrlanda için hayatlarının en büyük maçıydı. Maça dahil olan iki ülke daha farklı olamazdı. Turuncu erkekler ve Cumhuriyetçi kaldırım taşları arasındaki mezhep ayrımı, tartışmalı siyasi figürü Rahip Ian Paisley ve popüler müzisyeni Fergal Sharkey ile Kuzey İrlanda. Yelpazenin diğer tarafında, canlı karnaval kültürü, büyüleyici Samba müziği ve Pelé gibi efsanevi futbolcularıyla tanınan bir ülke olan Brezilya vardı. 

Dört genç futbol fanatiği, entrikacı hain bir bilim insanı tarafından becerileri çalınan idollerinin yeteneklerini tekrar kazanmasına yardım etmek için birlik olur.

Babasının masum olduğunu bilen Leuth, onun adını temize çıkarabilmek için Noel gelmeden önce arkadaşlarıyla birlikte gerçek suçluyu bulmaya çalışacaktır. Amerika Birleşik Devletleri yapımı bir film olan A Christmas Mystery’nin yönetmenliğini, Alex Ranarivelo üstlenirken; keyif dolu bu yapımın senaryosunu ise John Ducey kaleme alıyor. Komedi, aile ve gizem türlerinde sinemaseverlerin karşısına çıkan yapım; IMDB’den de 5.9 puan almayı başarıyor. Oyuncu kadrosunda Violet McGraw, Santino Barnard, Drew Powell, Lauren Lindsey Donzis, Leonardo Cecchi, Oscar Nunez ve Christoph Sanders gibi isimlerin yer aldığı 4k filmin hikayesi ise şöyle gelişiyor …
Bundan tam bir asır önce, Oregon’un en sevimli kasabalarından biri olan Pleasant Bay’da yaşayan genç bir çocuk, Noel Baba’nın büyülü çanlarını kasabaya getirmiş ve o günden itibaren tüm kasabanın huzur içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Ancak aradan geçen yüz yılın ardından bir Noel vakti, bu durum biraz değişmek üzeredir. Çünkü bu kasabada yaşayan herkesin en çok değer verdiği şey olan büyülü çanlar, esrarengiz bir şekilde çalınmıştır.
Bunun ardından tüm kasabalı huzurlarını sağlayan bu çanları kimin çaldığını bulmaya çalışırken, bu sırada hırsızlıkla alakası bile olmayan George’in tutuklanmasıyla birlikte kasabalılar; her ne kadar suçluyu bulduklarını düşünseler de; George’nin oğlu Kenny (Santino Barnard) babasının suçsuz olduğundan emindir. Bunun ardından babasını temize çıkarabilmek adına kasaba şerifinin kızı Violet (Violet McGraw) ile birlikte gerçek suçlunun peşine düşen Kenny’nin, bunu başarabilmek için Noel’e kadar kısıtlı bir süresi olacaktır.

Gelecek vadeden bir müzisyen olan Devon şizofreni hastasıdır ve kardeşi Nick’in bakımına muhtaçtır. Ancak Nick’in karısı Olivia hamile kaldığında ikisi Devon’ın evden ayrılmasını sağlar. Hayatı bir anda altüst olan Devon bu sırada gizemli bir kadın olan Lucy ile tanışır. Birlikte zaman geçirdikten Devon ve Lucy birbirlerine açık olur. Devon, sevdiği kadının kardeşi ile tanıştırmak ister ancak buluşma zamanı Lucy gelmez. Lucy’nin evde de olmaması üzerine Nick, Lucy’nin kardeşinin hayal ürünü olabileceğinden şüphelenmeye başlar. Akıl sağlığını kanıtlamak zorunda kalan Devon, bu sırada Lucy’nin yazdığı bir notu bulur; benimle Sydney’de buluş. Devon, sevdiği kadını bulmak için destansı bir yolculuğa çıkar.