Filmler

Balkabağı Kral Jack Skellington, Halloweentown'ı yönetmektedir. Kabuslardan fırlamış bir kasabayı andıran Halloweentown, cinler, ruhlar ve yarasalardan oluşan bir nüfusa sahiptir. Jack, bir gün Christmastown'a bir ziyaret yapar ve orada gördüklerini kıskanarak kendi şehrini de oraya benzetmek için Santa Claus'u kaçırır. Santa'nın yerine geçen Jack, çocuklara kendince alternatif hediyeler dağıtmaya başlar. Çılgın dahi Tim Burton'ın konseptini yarattığı ve yapımcılığını üstlendiği film, en iyi özel efekt dalında Oscar'a aday olmuştu...

Cana yakın ve yetenekli bir mazlum, Noel'den hemen önce sıcakkanlı küçük bir kasabada minibüsü bozulunca müzikal hayallerinin peşinden koşmaktan bir an için uzaklaştırılır.

Ninninin çocuğu üstünde beklenmedik etkileri olduğunu gören Rachel, onu hemen sakinleştiren ve kolayca uyumasını sağlayan bu ninninin kendisi için adeta bir mucize olduğunu düşünmektedir. Fakat bu ninnin yaptığı şey, Rachel’in düşündüğünden çok daha farklı ve dehşet vericidir. Geçmişten gelen bu kadim ninni, aslında son derece kötücül bir iblis olan Lilith’i çağırmaktadır. Ninniyi okuduğu her defada bu şeytani varlığı çağırdığından birhaber olmayan Rachel’in hayatı, günün birinde bu iblisin kendisine gözükmesinin ardından büyük bir kabusa dönüşecek ve genç kadını zorlu bir ölüm kalım savaşı bekleyecektir.

Üstüne trajik bir suç atılan şövalye, şekil değiştiren mücadeleci bir genç kızla el ele verip masumiyetini kanıtlamaya çalışır. Peki ama ya bu kız, öldürmeye ant içtiği canavarsa?

Nefes, Güneydoğu’da Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan ve 2365 metre yükseklikteki Karabal Tepesi’ndeki röle istasyonunu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikâyesidir.

Nisan 1940. Dünyanın gözü Hitler'in savaş makinesi için gerekli olan demir cevherinin kaynağı olan kuzey Norveç'te küçük bir kasaba olan Narvik'e dikildi. İki ay süren şiddetli kış savaşı boyunca Alman lider ilk yenilgisine uğrar.

Tarhiler 1981 yılını gösterdiğinde, Christian Karl Gerhartsreiter adında bir kalpazan; memleketi olan Almanya’yı terk ederek Amerika’ya gelmiştir. Hayatının büyük bir kısmını dolandırıcılık ve üçkağıtçılık yaparak geçiren Christian, Amerika’da da bu tarz işler yapmaya devam etse de, günün birinde kendisini hiç olmadığı kadar sıradışı bir durumun içerisinde bulacaktır. Zaman zaman kendisini yeni tanıştığı insanlara farklı isimler ve kimliklerle tanıtan Christian, bu sayede birçok insanın kendisini bir başkası sanarak etkilenmesini başarmıştır. Ancak bir gün Christian’ın kullanacağı başka bir isim, onun hayatını değiştirecektir.
Kendisini insanlara ünlü Rockefeller ailesinin bir üyesi olan Clark Rockefeller olarak tanıtmaya başlayan Christian, bu ismi kullanmasıyla birlikte insanların kendisine büyük bir ilgi gösterdiğini fark etmiştir. Bunun ardından 90’lı yıllara gelindiğinde New York’a tanışan ve hayatını adeta bir Rockefeller gibi yaşamaya başlayan Christian, burada insanlara kendisini bir sanat koleksiyoncusu olarak tanıtmıştır. Uzun yıllar boyunca bu kimliği kullanan ve bu sayede sürekli hayatında yeni sürprizlerle karşılaşan Christian için elbette bunun bir sonu vardır…

Genç bir adam olan Chuy (Mauricio Ochmann), her ne kadar hayatta birçok şeyi sevse de; Noel kesinlikle onlardan biri değildir. Normal zamanlarda sıradan bir adamken Noel zamanı geldiğinde bir anda huysuzlaşan ve çevresine pek de iyi davranmayan Chuy, adeta Noel’den nefret etmektedir. Ve yeniden Chuy için yılın en sevilmeyen zamanı gelmiş, insanlar Noel’e hazırlık yapmaktadır.
Tüm çevresi Noel arifesindeyken son derece hevessiz bir şekilde onları izleyen ve hatta bazen kendi huysuzluğunu onlara yansıtan Chuy, bu Noel her zamankinden çok daha farklı bir olay yaşayacaktır. Çünkü Chuy’un Noel’den böylesine nefret ettiğini keşfeden bir peri, genç adamı lanetleyecek ve onu hayatının en sevmediği günlerini yaşamak zorunda bırakacaktır. Bu peri tarafından lanetlenmesinin ardından tam bir sene sonra gözlerini açan Chuy, tam olup bitene anlam vermeye çalışırken; bu sırada hafızasında sadece Noel günü olduğunu ve bugünü sürekli tekrarladığını fark edecektir.

Umursamaz bir karaktere sahip olan Mune, ayı korumakla görevlendirilmiştir. Güneşi çalmak isteyen Necross'un ortaya çıkışıyla Mune, farklılıklarını bir kenara koyarak, güneşin koruyucusu Sohone ile işbirliği yapmak zorunda kalacaktır.

İnsanlar ve korkunç canavarlar arasındaki dengenin her an bozulabileceği bir dünyada genç avcı Aiden, köyünün bir ejderha tarafından yok edilmesini önlemek için savaşır.

Bu yeni kararlılıkla Frankie, Monster High'daki zamanını en iyi şekilde değerlendirmeye ve canavar arkadaşlarıyla uzun süreli ilişkiler kurmaya koyulur. Sonuç olarak, Frankie Stein'ın Monster High'daki ilk günü göz korkutucu olabilir ancak kararlılık, güven ve öğrenme isteği ile herkesin unutulmaz bir izlenim bırakabileceğini ve akademik uğraşlarında başarılı olabileceğini kanıtlıyor. Frankie'nin Salı günü Trigular Calcometry 101'e yaptığı yolculuk heyecan ve beklenmedik sürprizlerle doluydu. Sınıfın kapısına yaklaştığında, onu dostça bir gülümsemeyle sıcak bir şekilde karşılayan yakışıklı ve çekici Deuce Gorgon'dan başkası tarafından karşılanmadı. Bu küçük nezaket hareketi, inanılmaz derecede çekici olduğunu düşündüğü biri tarafından fark edildiğini ve takdir edildiğini hissettiği için Frankie'yi mutluluk ve neşeyle doldurdu. Ancak, Slo Mo olay yerine girip yanlışlıkla onu devirdiğinde, mutluluk anı kısa sürdü. Kazaya rağmen Frankie, duruşunu ve zarafetini sergileyerek eşyalarını yerden zarif bir şekilde topladı. Günün geri kalanında onu nelerin beklediğini dört gözle beklerken, bu beklenmedik engel yolculuğunun heyecanını artırdı. Bakalım dostumuz, bu aşk perilerinin bünyesinde nasıl bir etki sahibi olmasını sağlayacak?

Monster High'de yeni bir okul yılı başlamış ve tüm cadılar dileklerinin gerçekleşeceğini hayal ediyorlar. Ancak, dileklerinin gerçekleşme zamanı yaklaşmıştır ve Howleen ve Twyla ile harika bir maceraya atılacaklardır. Gigi the Magic Genie adlı büyücü ile tanışacaklar ve tüm cadıların dileklerini gerçekleştirecekler. Clawdeen Wolf ise bu yıl kız kardeş olarak daha da fantastik olmaya karar vermiştir. Gigi Grant isimli cine rastladıklarında, popüler olma hayali çok daha kolay hale gelecektir. Ancak, dileklerine dikkat etmeleri gerekmektedir, çünkü her dilek karanlık yanını da beraberinde getirecektir ve kısa sürede öğrencilerin dünyası altüst olacaktır. Frankie Stein, Clawdeen Wolf, Draculaura ve diğer Monster High öğrencileri de büyülü fenerin derinliklerine yapılan bu yolculuğa katılacaklar. 
Tüm bu macerada, Monster High'ın ruhunu kurtarmaya çalışacaklar. Böylece, Clawdeen ve arkadaşları büyülü dünyada çok eğlenceli anılar bırakacak ve herkesin hayalleri gerçekleşecektir. Yeni okul yılına harika bir başlangıç yapacaklar ve Monster High'nin tarihi boyunca unutulmaz bir macera yaşayacaklar. Ancak dileklerinin getirdiği bu zorlu sorunları ve sorumlulukları bakalım bertaraf edebilecekler mi? Bu öğretim yılı onlar için ne tür zorlukları getirecek ve bu çılgın kızlar bu durumun üstesinden ne denli gelebilecek? Fantastik olma yarışında bakalım hangi kız daha ileri gidebilecek? Yaşadıkları tüm zorlu dilek hakları kötülüklerine rağmen bu yılı sorunsuz atlatabilecekler mi?

Kariyerini hızlı adımlarla çıkmakta olan genç model Emma, uluslararası bir top model olma rüyası gerçekleştirmek için Danimarka'daki hayatını geride bırakıp Paris'e taşınır. Artık yeni şehri olarak gördüğü Paris'te hızla yükselmektedir ve aranan modeller arasına girmiştir. Paris'te bir çekim sırasında çekici ve yakışıklı bir fotoğrafçı olan Shane White ile tanışır. Kısa sürede ilişkileri aşka dönüşür. Ama bir süre sonra ilişkileri Emma için tehlikeli bir saplantıya dönüşecektir.

Görünen bir uyarı olmadan ortaya çıktı. Birdenbire nereden geldiği belli olmadan. Bir kaç dakika içinde Amerika’nın bir çok şehrinde sebebi açıklanamayan, kanınızı donduracak garip ölümler meydana gelmeye başladı. İnsan davranışlarındaki bu garip değişikliğe neyin sebep olduğu bilinmiyor. Yeni bir terrorist saldırı mı? Yapılan yüksek teknolojik deneylerde ters giden bir şeyler mi oldu? Bir tür şeytani toksik silah mı? Yoksa kontrolden çıkan bir virus mü? Hava yolu ile mi yoksa suyla mı bulaşıyor? … ve nasıl?

Huysuz bir PT öğretmeni olan Amol ve eşi Gugloo'nun konu çocuklar olduğunda karşıt seçenekleri vardır, ancak kaderin çocukluk aşkları için başka bir planı vardır

Parlak, zeki, tutkulu ve özgür bir kadın olan Eleanor, Karl Marx’ın en küçük kızıdır. Feminizm ve sosyalizmi birbirine bağlayan ilk kadınlar arasında yer alan Eleanor, işçilerin hakları ve çocuk işçiliğinin kaldırılması için mücadele eder. Eeanor’un hayatı, 1883'te Edward Aveling ile tanışmasıyla bambaşka bir hal alır. Edward Aveling ile tanışmasıyla birlikte Eleanor kendisini tutkulu ama trajik bir aşk hikayesinin içinde bulur.

Tarih öncesi çağlardan beri kendilerine kötü bir efendi arayışında olan Minyonlar, Dracula'dan, Firavun'a, Napolyon'dan, Dinozorlara kadar birçok kişiye hizmet etmeye çalışsalar da, hepsi birgün yok olmuştur. Hizmet edecek bir efendi bulamayınca Antartika'da kendi hallerinde yaşamaya başlayan minyonların kaderi 1960'lı yıllarda değişir. Çünkü 3 kişilik maceracı bir minyon ekibi, Amerika'ya doğru yola çıkar.

Gru, henüz daha 12 yaşında bir çocukken, yani kötülüklerin ustası olmamışken, yaşadığı bodrumdan bütün dünyaya hakim olma hayallerini kurar. Yüreklere korku salan haydutların oluşturduğu Hırçın Altılılar çetesi lidelerini ekipten atınca, Gru onlara katılmaya çalışır. Ancak kısa sürede kötülüklerin can düşmanı haline gelir. Gru kaçış yolunda başının çaresine bakmak için uğraşırken, Minyonlar da onu kurtarmak için bir yeni kavga sporu öğrenmek için kolları sıvar. Ve Gru da en kötülerin bile dostlarının yardımına muhtaç olduklarını görür.

“Çılgın Hırsız” film serisinden Minionlar’ın bu kısa koleksiyonunda “Training Wheels”, “Puppy” ve “Yellow Is the New Black” gibi mini filmler yer alıyor.

2015 yılında gösterime giren Mihrez: Cin Padişahı filminin deva halkası olan "Mihrez 2: Cin Padişahı" filminin yönetmen koltuğunda Ahmet Arslan oturuyor.

İşler rayından çıkmak üzere! Hızlı teslimat yarışına katılması için kandırılan Kargocu Nate, tüm Mighty Express yük vagonlarını tehlikeye atar.

Midnight In The Switchgrass, bir dizi çözülmemiş cinayet vakasını soruşturmak için bir araya gelen bir FBI ajanı ile bir polis memurunun hikayesini konu ediyor.

Sanatçı olan asabi babaları ve onun yok olmaya yüz tutmuş mirasıyla ilgilenmek için New York'a gelen üç kardeşin kin ve rekabet dolu hikâyesi.

Sara, kocası Alex ve bebekleri ile birlikte yeni bir hayata başlamak için, şehirden uzakta bulunan bir çiftliğe taşınır. Çiftlik, doğum sonrası depresyondan muzdarip annenin zihnine yavaş yavaş sızmaya başlayan trajediler ve ölümlerle dolu bir tarihe ev sahipliği yapar. Gün geçtikçe annenin kırılganlığı, kendisinin ve yeni doğan oğlunun güvenliğini tehlikeye atan bir psikoza dönüşür.