Filmler

Jane'in (Streep) üç yetişkin çocuğu, başarılı bir Santa Barbara pastahane/restoranı ve on yıl önce boşandığı eski kocası avukat Jake'le (Baldwin) dostça bir ilişkisi vardır. Fakat Jane ve Jake oğullarının üniversite mezuniyeti için kendilerini şehir dışında bulduklarında, işler karışmaya başlar. Birlikte yedikleri masum bir yemek düşünülmeyen bir şeye dönüşür'yeni bir ilişki. Jake, çok daha genç olan Agness'le (Lake Bell) evlidir ve Jane artık, diğer kadındır.

Jane'in mutfağını değiştirmek için işe alınan mimar Adam (Martin), yeniden alevlenen bu aşkın ortasında kalır. Boşanmasının etkilerini atlatmaya çalışan Adam, Jane'e aşık olmaya başlar, ancak çok geçmeden bir aşk üçgeninin parçası olduğunu fark eder.

Jane ve Jake kendi hayatlarına mı devam etmeli, yoksa aşk ikinci turda gerçekten daha mı güzeldir?

Richard Yates'in aynı adlı kitabından uyarlanan ?Revolutionary Road ? Hayallerin Peşinde?, Frank ve April Wheeler çiftinin (Leonardo DiCaprio ? Kate Winslet) bakış açısından Amerikan evlilik kurumunun etkileyici bir portresini çizer.

Yates'in 1950'ler Amerika'sında geçen öyküsünde modern ilişkilerde yansımasını bulmuş bir soru gündeme getirilir: İki insan birbirinden ayrılmak zorunda kalmaksızın sıradan hayat düzeninden kopmayı başarabilir mi?

Frank ile April, kendilerini her zaman çok özel, farklı görmüşler; hayatı yüksek ideallerine uygun şekilde yaşamaya hazır ve istekli olmuşlardır. Bu nedenle lüks evlerin sıralandığı bir cadde olan Revolutionary Road'daki yeni evlerine taşındıklarında kendilerini çevreleyen durağan ortamdan bağımsızlıklarını gururla ilan ederler. O dönemin toplumsal sınırlarını belirleyen tuzaklara asla düşmemeye kararlıdırlar.

Ancak Wheeler çifti kendilerini hiç beklemedikleri bir durumun tam içinde bulur: Frank Wheeler rutin bir işi olduğu için sinirleri günden güne bozulan yetişkin bir erkeğe dönüşürken April de istek ve tutkularını bastırmaya çalışan mutsuz bir ev kadını olup çıkar. Sonuç ise tıpkı diğerleri gibi hayallerini kaybetmiş tipik bir Amerikan ailesidir.

Usta birer hırsız olan Max ve Lola son başarılarının ardından kendilerini emekliye ayırma kararı verip Bahamalar’da Cennet Adası denilen yere yerleşirler. Bu işleri bıraktıklarını da herkese duyururlar. Bu hırsızların meslek hayatları boyunca belalısı olmuş olan FBI ajanı Stan, bu karara pek güven duymaz. Üstelik Napolyon Elması diye bilinen 70 milyon değerindeki meşhur bir elmas o Cennet Adası’na sergilenmek üzere götürülmektedir. Elbette ki hırsız çift çok geçmeden yeni bir kedi-fare kovalamacasında boy gösterecektir ancak Lola’nın duracağı taraf bir muammadır.

Dünyaya bir meteor çarpar ve ortaya türlü hayalet gibi ancak uzaylı denilen varlıklar çıkar. Bunlar insanlığı ele geçirirler. Olay 2065 yılında geçmektedir. İnsanlar dünya üzerinde belirli bölgelerde toplaşarak hayatta kalma mücadelesi verirlerken, bir yandan da karşı savaş için doğru bir araç ve yöntem bulmaları gerekmektedir. Aki Ross adındaki bir bilim insanı, uzaylıların saldırısı ile öldüren türde bir enfeksiyona yakalanır. Sonrasında da bu uzaylı yaratıklara karşı verilen mücadelenin lideri konumuna gelir. Bir dönem video oyunları alanında oldukça büyük ilgi görmüş olan hatta kendi müptelalarını bile oluşturan bu seri, şimdi bir animasyon film şeklinde buluşuyor izleyicisi ile. Filmde hem ses hem de oyunculuk alanında bilgisayar teknolojisinden yararlanılmıştır.

Eski Kore mitolojilerinde de yer alan, kökeni ve doğası tam olarak anlaşılamayan gizemli yaratıklar dünya üzerine bir istila başlatır. Bu esrarengiz durumu çözmek için kolları sıvayan Ethan, bu yaratıkların neden ortaya çıktığını ve nasıl durdurulabileceğini araştırmaya koyulur. Araştırmaları sırasında, bu konuda kendisine yardımcı olabilecek tek kişinin, gizemli bir hastalığa yakalanmış olan Sarah olduğunu keşfeder. Sarah'nın hastalığı belki de bu yaratıkların sırrını çözme anahtarıdır. Ethan, Sarah ile temasa geçer ve onu iyileştirmek için bir yol ararken, aynı zamanda dünyanın kaderini değiştirebilecek bilgilere ulaşmayı umut eder. Birlikte, bu karanlık tehdidi ortadan kaldırmak için zorlu bir mücadeleye girişirler. Sarah'nın bilgisi ve Ethan'ın cesareti, bu eski efsanelerin üzerindeki perdeyi aralamak ve dünyayı bu korkunç istiladan kurtarmak için gereklidir. Ancak bu yolda onları bekleyen tehlikeler, sırlar ve zorluklar, bu ikiliyi sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal olarak da sınıyor olacaktır.

Liam Case, sıradan bir hayat süren bir çöp toplayıcıydı ve yakın zamanda yitirdiği eşinin ölümünün acısını hâlâ yüreğinde taşıyordu. Ancak bir gün, genç bir kızı alevler içindeki bir arabadan cesurca kurtararak ani bir şekilde şehrin kahramanı haline geldi. Yıllar geçti, insanlar Liam'ın kahramanlık hikayesini yavaş yavaş unutmaya başladı ve o eski parıltılı günlerinin hatıralarıyla baş başa kaldı.

İşte "insancıl" vampir Blade, yeniden görev başında! Yine tepelemesi gereken onlarca Şam Şeytanı, gulyabani ve ecinni vampirler, karanlıkta fink atmaktadır. En azılıları olan Reaper, vampirler arasında bile bir korku yaratan bir mutant vampirdir. Bir kaza sonucunda ortaya çıkmıştır ve sadece insanların değil vampirlerin de türünü sürdürmesi konusunda bir tehdit oluşturmaktadır. Bir yarı vampir-yarı insan olan vampir avcısı Blade ise tehlikenin farkındadır. Bu kez Whistler ve Scud gibi iki destekçisini yanına alarak oluşan bu büyük tehlikenin önünü kesmeye çalışacaktır. Blade serisi, gerilim ve vampirseverlere bol bol kan, vahşet, şiddet, hiddet ve heyecan vadederken seyirciye nefessiz bir çizgi roman uyarlaması izlettirmeye devam ediyor.

Sudan'da bulunan Amerikalı gazeteciler, karşılaştıkları zorlu bir ikilemle baş başa kalmış durumdalar. Gözlerinin önünde cereyan eden vahşetleri tüm dünyaya duyurmak için Amerika'ya geri dönmek mi, yoksa tanık oldukları insanlık dramına bir nebze olsun yardımcı olabilmek adına Sudan'da kalmayı mı tercih etmeleri gerektiği konusunda ciddi bir karar vermek zorundalar. Bu zorlu karar, onları hem mesleki hem de kişisel bir çıkmaza sürüklüyor.

Yıl Milattan Önce 1250. Bronz Çağının sonlarına doğru. İki gelişmekte olan millet, Truva Prensi Paris’in ardından çatışmaya girer. Paris, Isparta Kraliçesi, Helen’i, kocası Menelaus’u terk etmesi ve kendisi ile birlikte Truva’ya gelmesi için ikna eder. Menelaus, karısının Truvalılar tarafından ele geçirildiğini öğrenince kardeşi Agamemnon’dan yardım ister. Agamemnon, bu durumu güç elde etmek adına bir fırsat olara görür. Bunun üzerine 50.000 Yunanlı taşıyan 1000 gemiyle Truva’ya savaş açarlar. Yunanlı kahraman Aşil’in de desteği ile Yunanlılar, asla yenilmeyen Truvalılar ile savaşa başlarlar. Ancak Hektor, karşısında durmak zorunda kalırlar. Film, Wolfgang Petersen’in merceğinden, bu mücadeleyi ve çizilmekte olan kaderin hikayesini anlatır.

Yıl 2018. Kıyamet Günü meydana gelmiş ve yaşanması olası görülen olaylar yaşanmıştır. Düşünüleceği üzere makineler kontrol mekanizması olarak sistemi ele geçirmişlerdir. Arda kalan bir grup insan Skynet ile ordularına karşı direniştedirler. Bu durumu örgütleyen John Connor, bu savaşı kazanacağından emindir. Ancak bir anda beliren Marcus Wright adındaki bir kişi, onun bu emin olma halini kökünden sarsmaya hazırdır. Kendisinin en son hapiste olduğunu hatırlayan Marcus’un geçmişten mi yoksa gelecekten mi bir misafir olduğunu kimse bilmemektedir. Yine de bu ikili Skynet’e karşı başkıldırarak insanlığı yok etmesi olası saldırıya müdahale etmeye çabalarlar.

Adam Sandler,Chris Rock,Burt Reynolds,Nelly,Michael Irvin
Konusu:Herşeyde şike yap ama futbolda asla!Sarhos araba kullanmaktan hapse düşen futbol yıldızımız bunu geçte olsa anlayacaktır.Şimdi büyük bir sorunla karşı karşıyadır.Gardiyanlara karşı mahkumlara koçluk yapmak zorunda kalır.Kaçırılmaması gereken oldukça eğlenceli bir film.İyi seyirler…RED`e

Nanny McPhee Büyük Patlama, fantastik bir komedi filmi. Büyüler, entrikalar, sihirli numaralar ve gizemli olaylar zinciri heyecan dozajını hiç eksiltmeden sürükleyici bir şekilde sinemaseverlere aktarılıyor. Zaman boyutunda ileriye doğru atlama yapan Dadı McPhee, kocasının savaşa gitmesinden sonra aile çiftliğini tek başına çekip çevirmeye çabalayan genç anne Bayan Green'in (Maggie Gyllenhaal) kapısında peydah oluverir. Bayan Green'in çocuklarının başının belada olduğunu duyumsar. Eve yerleşen, hiç de ayrılmaya niyeti olmayan küstah ve tiksinti verici iki kuzene karşı mücadele vermektedirler. Uçan motosikletlerle yontuların, ağaçlara tırmanabilen bir domuz yavrusunun ve en olmadık anlarda ortaya çıkan yavru bir filin yardımıyla harekete geçen Dadı McPhee, küçük yaramazlara yepyeni beş ders öğretmek için sihirli güçlerini sarfedecektir.

Tür : Aksiyon Bilim Kurgu Gerilim Yapım Yılı : 2000 İMDB Puanı : Yönetmen : Roger Spottiswoode Oyuncular : Arnold Schwarzenegger (Adam Gibson), Robert Duvall ,Michael Rooker , Açıklama: Yakın bir gelecekte her şey klonlanmaktadır, sebzeler, meyveler, hayvanlar, vs.. kısacası insanın aklına gelebilecek her canlı. Yalnızca insanların klonlanması yasal değildir ve yasaktır. Bir havayolu şirketinde helikopter pilotu olarak çalışan Adam Gibson bu yasağın delindiğini akşam evine geldiğinde acı bir şekilde öğrenir. Kötü niyetli kişilerin kontrolündeki bir şirket, onun klonunu gerçekleştirmiş ve yerine geçirmiştir. Şimdi onu öldürerek bazı ipuçlarını yok etmek için peşindedir. Ailesinden koparılan ve kendisine tıpatıp benzeyen klonun başına açacağı dertlerden kurtulmaya çalışan Adam, zamana karşı verdiği mücadelede hem kimliğini yeniden kazanmak, hem de bu korkunç şirketin önemli kişileri kopyalayarak dünyayı ele geçirme planlarını durdurmak zorundadır.

Birlikte bir aile kurmaya karar veren Emily ve Matt, bu amaçla CIA’den istifa eder.Artık kendileri için yeni bir dünya yaratmaya çalışan Emily ve Matt, kimlikleri ortaya çıktığında kendilerini yeniden casusluk dünyasının içerisinde bulur.

Selina, yeni Ay Büyücüsü olarak kaderini nasıl gerçekleştireceği konusunda hiçbir fikre sahip değildir. Ancak kendisi, kötü düşmanı Ay Hayaleti’nin geri döneceğini önceden haber veren vizyonlar görmektedir. Bu yüzden, bir an önce ne yapması gerektiğini çözmesi gerekmektedir. Film, Selina'nın bu yeni ve karmaşık dünyadaki yolculuğunu, karşılaştığı zorlukları ve gizemleri keşfetmesini merkezine alıyor. Ay Büyücüsü olmanın getirdiği sorumluluklar, kendisine yeni yetenekler ve yükler kazandırırken, aynı zamanda içsel çatışmalarını da beraberinde getirmektedir. Selina, içindeki gücü keşfederek ve çevresindeki insanlarla iş birliği yaparak Ay Hayaleti’nin planlarını bozmayı başarabilecek midir? Bu gerilim dolu filmde, Selina'nın cesareti ve kararlılığı izleyicilere ilham kaynağı olabilir. İlerleyeceği bu zorlu yolda, Selina'nın kendini bulma ve efsaneleri gerçeğe dönüştürme çabası film boyunca etkileyici ve sürükleyici bir şekilde işlenmiştir. Fantastik unsurlar ve sürpriz gelişmelerle dolu bu film, izleyicilere unutulmaz anlar vaat ediyor. Selina'nın destansı hikayesi, bir yandan geçmişle yüzleşirken, diğer yandan geleceği şekillendirme gücünü keşfetmesini anlatıyor.

Ünlü kriptozoolog ve yaratık avcısı Abby, ürkütücü bir şehir efsanesi olan Mezarlık Köpekbalığı'nın peşine düşer. Bu tuhaf yaratık, Willsboro Point mezarlığında avlanırken insanlara dehşet saçmaktadır. İnsan biçimli bu canavar, mezarlığın huzurunu kaçırdığı gibi, kasaba halkının da korkuyla yaşamasına neden olmaktadır. Abby, yaratığın izini sürmek ve bu korkutucu gizemi çözmek için hayatta kalan birkaç kişiyle güçlerini birleştirir. Bu süreçte, kimsenin bilmediği karanlık bir geçmişin izlerini açığa çıkarırlar. Film, Abby ve ekip arkadaşlarının tehlikeli ama bir o kadar da heyecan verici maceralarını gözler önüne sererken, izleyicilerine gerilim dolu anlar yaşatıyor. Willsboro Point'in karanlık sırları ve Mezarlık Köpekbalığı'nın doğası hakkında yapılan keşiflerle film, hem nefes kesen bir atmosfer sunuyor hem de kasabalıların korkularının ardındaki gerçeği ortaya koyuyor. Abby'nin liderliğinde, ekip bu esrarengiz yaratığın kökenlerine ulaşmaya çalışırken, gerçeğin beklenmedik ve çarpıcı yüzüyle de yüzleşirler. Film, izleyicileri bir yandan meraklandırırken, diğer yandan dehşetin pençesinde maceraya sürükler. Bu sürükleyici yapım, izleyicilere gerilim ve gizem dolu anlar vaat ediyor.

Küçük bir kasabada, inançlarına sıkı sıkıya bağlı olan bir Hristiyan topluluğunda geçen 'Sıcak Günler: Lanet' adlı film, körü körüne bağlı inancın çelişkili inançlar ve sonuçlarını mizahi bir dille ele alıyor. Hikaye, Jeb adında samimi bir genç Hristiyan'ı merkezine alıyor. Jeb, kasabanın geleneklerine ve inançlarına derinden bağlı olsa da, içsel bir sorgulama sürecine giriyor. Bu süreç, onun sadece kendi inancını değil, aynı zamanda tüm topluluğun inancını da sorgulamasını gerektiriyor. Bir gün kasabada bir dizi açıklanamaz olayın meydana gelmesi, Jeb'in bu sorgulamalarına ivme kazandırıyor. Topluluk, doğaüstü bir lanetin kasabayı etkilemeye başladığına inanıyor, ancak Jeb bu olayların ardındaki gerçek sebepleri araştırmaya kararlı. Kasaba halkı arasında yayılan korku ve panik, Jeb'in cesur adımlar atarak kendi sınırlarını zorlamasına neden olur. Bu süreçte inancını yeniden tanımlamak zorunda kalan Jeb, kendi iç çatışmalarını ve toplumun körü körüne bağlı olduğu inançları sorgularken farklı deneyimler yaşamaya başlar. Jeb'in bu merak dolu yolculuğu, seyirciyi inanç, toplumsal baskı ve bireysel özgürlükler üzerine derin düşüncelere sevk ediyor. Sıcak Günler: Lanet, sadece bir korku filmi olmanın ötesinde, izleyiciye mizahi bir dille büyük sorular soran ve anlam arayışına yönlendiren bir yapım olarak dikkat çekiyor.