Dorian Gray

Lord Henry ile Dorian arasındaki etkileşimler, Dorian’ın giderek karanlık, şeytani ve haz odaklı bir yaşama yönelmesini merkezine alan filmin temelini oluşturur. Saf ve yakışıklı Dorian’daki değişim, Lord Henry’nin etkileyici sözleri ve Dorian’ın kendi portresinde güzelliğini fark etmesiyle başlar. Lord Henry’nin etkisi altında, kötülüğün ve hazların cazibesine kapılan Dorian, dünyada gençlik ve güzellikten daha değerli bir şey olmadığına inanır; bu yüzden heyecanı kötülük ve günahta arar, iyilik ve erdem ise onun için sıkıcı ve pasif bir hal alır. İyiliği simgeleyen Basil’in Dorian’a olan saf tutkusu, eserde açıkça eşcinsel temalar içerir. Dorian’ın büyük sırrı, portredeki değişimi gören tek kişi Basil olur. Portreye odaklanan ve sonsuz gençliğe kavuşmak için ruhunu satan Dorian, ruhunun ölümüyle yüzleşmekten korkar. Peki, böyle bir durumda onun için bir kurtuluş yolu var mıdır? Oscar Wilde, özellikle genç bir adamın olgunlaşmasını, eğitimini, kendini ve inançlarını keşfetmesini anlatan “Dorian Gray’in Portresi” için eseri “bir ruhun hikâyesi” olarak tanımlamıştır.