Balık ve Kedi

Gerçek bir hayat hikayesinden esinlenen bu etkileyici film, doğanın kucağına kamp yapmaya giden bir grup üniversite öğrencisinin, yakınlardaki bir restoranda insan eti servis edildiği gerçeğiyle karşılaşmasını konu alıyor. İlk bakışta sıradan bir korku filmi izlenimi verse de, yapım Blair Cadısı'nın atmosferini başarılı bir şekilde yansıtırken, Kiarostami ve Makhmalbaf’ın kamera tekniklerine benzer şekilde gerçeklik ve zaman kavramlarıyla ustaca oynuyor. Film, korkunç ve dramatik sahnelerin yanı sıra duygusal ve doğaüstü öğeleri harmanlayarak izleyicilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Tüm bunları yaparken yarattığı şiirsel atmosfer, seyircileri adeta büyülüyor. Estetik açıdan da öne çıkan film, etkileyici sahneleriyle dikkat çekiyor; özellikle insan eti servis edilen restoranın kasvetli ortamı, izleyicinin tüylerini ürperten şekilde ustalıkla betimleniyor.