Spionen

İsveç İstihbarat Servisi, Josef Terboven’in Sonja’ya karşı duyduğu ilgi ve yakınlığı fark edince, Sonja’nın oyunculuk yeteneklerini değerlendirerek onu casus olarak görevlendirmeye karar verir. Nazi subayı Terboven ile kurduğu bu yakın ilişkiyi kullanarak bilgi sızdırması ve ajanlık yapması istenir. Sonja’nın hem İsveç’te hem Almanya’da tanınan önemli kişilerle olan bağlantıları ve çok dilli olması, Terboven tarafından İsveç’e karşı casusluk faaliyetlerinde kullanılmasına neden olur. İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında çift taraflı ajanlık yapan Sonja için durum giderek daha karmaşık ve zor bir hal alır.