Filmler

Jack fliegt nach Neuseeland, um an der Beerdigung seiner Mutter teilzunehmen, die ihn schon in seiner Kindheit verlassen hatte.

Joseph Moore’un her şeyi vardı! Başarılı bir işi, güzel bir ailesi ve umut dolu bir geleceği… Ancak her şeyini kaybettiğinde, “Evsiz ama Umutsuz Değil” diyerek bir serseriye dönüşen bir adamın yolculuğu başlıyor.

Ailesini geçindirmek için çaresizce radikal yollara başvuran iyi huylu bir baba, farkında olmadan dehşet verici bir yaratığa dönüşür.

Ivy ve Theo, başarılı kariyerleri, mutlu evlilikleri ve harika çocuklarıyla ideal bir hayat sürüyor gibi görünmektedirler. Ancak Theo’nun kariyeri düşüşe geçerken, Ivy’nin kendi hedefleri yükselişe geçince, bu kusursuz görüntünün altında bir fırtına patlak veriyor. Kusursuz görünen çiftin çatırdayan ilişkisinde gizli rekabetler, bastırılmış öfkeler ve komik olduğu kadar keskin çatışmalar gün yüzüne çıkmaya başlar.

Sadece bir adam, Polis Gücü'nü yönetip dünyayı kurtarmak için gereken özel becerilere sahiptir... Yüzbaşı Frank Drebin Jr. (Liam Neeson), babasının izinden gidiyor.

İşkolik tetikçi Hutch Mansell’in Rus mafyasıyla istemeden bulaştığı olayların üzerinden dört yıl geçmiştir. Hutch, hala suç örgütüne 30 milyon dolar borçludur ve bu borcu uluslararası suçlulara karşı aralıksız gerçekleştirdiği suikastlarla kapatmaya çalışmaktadır. “İşinin” aksiyon kısmını sevse de, Hutch ve eşi Becca, artık tükenmiş ve birbirlerinden uzaklaşmıştır. Bu nedenle çocukları ile kısa bir tatile çıkmaya karar verirler. Hedefleri, Hutch’ın kardeşi Harry ile çocukken gittikleri tek yer olan Wild Bill’s Majestic Midway and Waterpark’tır. Aileye Hutch’ın babası da katılır ve hep birlikte, “Plummerville is Summerville!” sloganıyla tanınan küçük, güneşli ve turistik bir kasabaya doğru yola çıkarlar. Ancak kasabada serserilerle yaşanan küçük bir tartışma, olayları bambaşka bir noktaya taşır. Bir anda, yozlaşmış bir lunapark sahibinin ve onun karanlık şerifinin hedefi hâline gelirler.

1960’lardan ilham alan retro-fütüristik bir dünyada geçen Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar, Marvel’ın İlk Ailesi’ni—Reed Richards, Sue Storm, Johnny Storm ve Ben Grimm— seyirciyle tanıştırıyor. Kahraman kimlikleri ile aile bağlarını dengelemek zorunda kalan ekip, Galactus adlı açgözlü bir uzaylıdan ve onun gizemli habercisi Gümüş Sörfçü ile karşı karşıya geliyor. Galactus’un dünyayı ve içindeki herkesi yok etme planı zaten yeterince korkutucuyken, işler aniden çok daha kişisel bir boyuta taşınıyor.

Suçüstü, tükenmiş bir beyzbol oyuncusunun 1990’ların New York’unda yeraltı suç dünyasına sürüklenişini anlatıyor. Lisede bir beyzbol dahisi olan Hank Thomas, profesyonel kariyerinde hiçbir zaman beklenen başarıyı yakalayamaz. Bugünlerde ise New York’ta mütevazı bir yaşam sürmekte, barmenlik yaparak geçimini sağlamakta ve sevgilisi Yvonne ile vakit geçirmektedir. Spora olan tutkusunu hâlâ koruyan Hank’in hayatı, punk-rockçı komşusunun kedisine bakmayı kabul etmesiyle bambaşka bir yola girer. Bir anda kendini tehlikeli gangsterlerle çevrili ölümcül bir oyunun ortasında bulan Hank, bu anlaşılmaz kaostan sağ çıkabilmek için tüm hayatta kalma içgüdülerine başvurmak zorundadır.

Bir adam yeraltı geçidinde yolunu kaybeder. “Rehber”in peşinden ilerlerken art arda tuhaf olaylarla karşılaşır. Peki bu yer gerçekten var mıdır, yoksa yalnızca bir yanılsamadan mı ibarettir? Adam, geçitten çıkmayı başarabilecek midir?

Kumar geçmişini geride bırakmış olan Lucky, bir vergi dolandırıcılığına uğrayınca kayıplarını geri kazanmak için yeniden poker masalarına döner. Ancak bu süreçte ailesi, ayakta kalabilmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalır.

Wind and Bone, insan zihninin karanlık derinliklerini ve bilinmeyene dair en ilkel korkuları keşfeden psikolojik bir korku filmidir. Kaçmakta olan bir kadın, Batı Virginia kırsalında bir grup üniversite öğrencisine katılır ve hepsi Wendigo’nun dehşetiyle karşı karşıya kalır.

İki arkadaş, karanlık bir anlaşmayı gerçekleştirmek amacıyla Michigan ormanlarının derinliklerine doğru yola koyulur.

Ev sahibi ve iki yeni kiracısı, yanlışlıkla lanetli bir kasetten şeytani bir cadıyı serbest bırakınca, onu durdurabilmek için hem korkularıyla hem de inançsızlıklarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

1875’te geçen hikâyede, kocasını şeytani bir albayın planıyla kaybeden dul bir kadın, yaşamının altüst olmasının ardından geçmişi karanlık bir eski Pinkerton ajanıyla beklenmedik şekilde karşılaşır.

Pandemi sonrasında kaygılarıyla baş etmeye çalışan iki sevimli yabancı, birbirine destek olarak hayatlarında yeni bir denge bulmaya çalışır. Kadın bitkilerle sohbet ederken, adam koruyucu kıyafetiyle ortalıkta dolaşır. Belki de ikisi tam da birbirine göre kişilerdir.

Bölgenin son tatlı su kaynağı bir Kızılderili rezervinin altında saklıdır ve karanlık güçler onu ele geçirmek için her yolu denemektedir. Özgürlüğünü kazanma mücadelesi veren bir mahkûm ise, kaynağı kurtarma gücüne sahip olabilecek küçük bir çocuğun beklenmedik koruyucusuna dönüşür.

Belediye başkanının ailesine dadı olarak işe giren Grace Anderson, kasabada yaşanan bir cinayet sonrası kabus dolu günler yaşamaya başlar. Aldığı karanlık mesajlarla sarsılan Grace, memleketinde gizlenen ölümcül sırların peşine düşer.

Yeni hamile kalan bir kadın, işlenen bir cinayet sonrası uygulanan tüp bebek tedavisinin aslında kocasından olmayabileceğini fark eder. Ancak gerçek babayı öğrenmesini engellemek için biri her yola başvurmaya hazırdır.

1980’lerin Miami’sinde Valentine adında psikopat bir tetikçi, özgürlük arayışıyla Chicago Çetesi’nin sigorta dolandırıcılığını ele geçirmeye kalkışır. Düşmanlarıyla ittifak kurmak zorunda kalan Valentine, adalet için peşine düşen gizli bir polisle karşı karşıya gelir. Ancak bu sessiz ortaklık, kazançtan çok ölüm saçabilir.

En yakın arkadaşının ölümünden sonra hayata tutunmaya çalışan genç bir müzisyen, itibarı zedelenmiş bir plak şirketi yöneticisinin kasabasına gelişiyle beklenmedik bir anlam ve yön keşfeder.