Dram Filmleri

Marie Curie, daha gençken 1893'de kendisi gibi bilim insanı olan Pierre Curie ile tanışır. Evlenip iki kız çocuğu büyüten çift, 1903'te radyumu keşfederek birlikte Nobel ödülü kazanır ve bilimin seyrini sonsuza dek değiştirir. Kocasının ölümünün ardından araştırmalarına devam eden Marie, bir diğer ünlü bilim insanı Paul Langevin ile ilişkisi olduğu için skandallara davetiye çıkarır. Ancak Marie'nin bilime olan bağlılığı ve dünyayı değiştiren keşiflerle birlikte gelen sorumluluk her şeyi gölgede bırakacaktır...

Çevresindeki Yahudiler ile konuşup durumun ciddiyetini kavradıkça ne yapacağını kesinleştiren Quezon, bu yolda ilerlemek için çok büyük adımlar atar. Öyle büyük ve riskli adımlar atacaktır ki, yönetimi altında olduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin isteklerine karşı gelecek, Nazilerin burnunun dibinde gizli işler çevirecek ve binlerce Yahudiyi kurtarmak için elinden geleni ardına koymamaya çalışacaktır.

Suçlularla dolu bir şehirde, suçlarla boğuşmakta olan üç polis memurunun yer alacakları bir görev ve bu görevin beraberinde getireceği değişik ve zor olan durumlar lanse edilmektedir. Normalde sıradan bir göreve çıkacaklarını ve diğerlerinden bir farklı olmayacağını düşünen üç yakın polis memuruna; Charles de Gaulle adındaki bir yasadışı bir suçlu olan göçmene, havaalanına kadar eşlik edilmesi görevi verilmiştir.

Oyuncu kadrosuna bakıldığında Paradise isimli filmde karşımıza Jacob Patterson rolünde filmin senaryosunu da yazmış olan Rodney Jackson, Jacob Patterson’un eşi rolündeki Mia Patterson karakteriyle Tai Anderson, Ethan Patterson karakterinde Travis Cure ve Alexis Cooper karakteriyle Alyvia Bush isimleri çıkmakta. Bu isimlerin yanı sıra oyuncu kadrosu bir hayli geniş olan filmde karşımıza Joshua L. Eady, Tyrone Tisdale, Jerry Irwin ve Erica Sutherland gibi isimler de çıkmakta.

Oslo, 1993’te gerçekleşen Oslo Barış Antlaşması’nın arka planında yatan olayları ele alıyor. Yatıştırılamayan ebedi düşmanlıklar, perde arkası görüşmeler ve Oslo Antlaşması’nın gerçekleşmesini sağlayan gizli ama birbirlerine derinden bağlı bir grup Norveçli, İsrailli ve Filistinli kahramanın öyküsü, gerçek hikâyelere dayanıyor.

Yaratıcılık konusunda tıkanan popüler bir roman yazarı, çocukları için yeni bir dadı tutar. İşte tam bu noktada gerçekle kurgu arasındaki sınır bulanıklaşmaya başlar.

Genç bir adam, yıllar önce ayrıldığı evine geri döner. Burada üvey babası ve hayatı boyunca kendisine işkence eden sırlarla yüzleşmek zorunda kalır.

Emma annesi ile birlikte hapisten yeni çıkan üvey erkek kardeşinden kaçmaktadır. Kardeşi yani abisi Emma’yı daha sekiz yaşındayken yaralamış ve hapse girmiştir ve hapsten çıkar çıkmazda hem Emma hem de annesinin peşine düşmüştür. Annesini ormanda sıkıştıran ve onu korkunç şekilde tartaklayan üvey evlat onu orada ölüme terk etmiştir. Tüm olup bitenleri dehşet içinde izleyen Emma ise abisi gittikten sonra saklandığı çalıların arasından çıkıp annesini kurtarmıştır. Artık anne ve kız bu belalı evlattan kaçmakta ve ona yakalanmamak içinde ormanın derinliklerinde kendilerine sığınacak bir yer aramaktalardır. Emma annesi kalacak bir yer bulur bulmaz hemen soluğu ormanda alır ve etrafı teftiş etmeye başlar. Burada genç bir delikanlı ile tanışan ve hayata boşveren Emma bu delikanlı ile oldukça tehlikeli serüvenlere çıkar ama peşinde üvey abisi olduğunu bir an bile unutmaz ...

Ateş hattındaki travmatik bir görevin ardından eve gönderilen iyi eğitimli bir Fransız asker, kız kardeşine saldıran adamı yakalamak için ölümcül yeteneklerini kullanır.

Mutluluk, kısa bir süre önce boşanan ve işinden kovulan Greg'in (Owen Wilson), sokaklarda yaşayan ve kirlenmiş, bozulmuş dünyanın sadece bir bilgisayar simülasyonu olduğuna inanan gizemli Isabel (Salma Hayek) ile kafa karıştırıcı aşk hikâyesini anlatıyor. İlk başta şüphe duyan Greg, daha sonra Isabel'in çılgın teorisinin gerçek olabileceğini keşfeder.

Öz güveni yüksek yeni arkadaşından ve annesinin asi geçmişinden ilham alan 16 yaşındaki utangaç bir kız, okulundaki cinsiyetçiliğe isyan eden bir dergi çıkarır.

Maddi durumu sıkıntılı olsa da yetimhaneleri kurtarmak isteyen bir adam ve koruyucusu olduğu çocuklar, Tükenmiş bir tekne kaptanıyla kârlı bir balıkçılık yarışmasına katılır.

Yönettiği filmin galasından eve dönen bir yönetmen ve kız arkadaşı, için için büyüyen gerilimler ve acı veren açıklamalarla dolu bir gecede romantik bir hesaplaşma yaşar.

Film, Amerika’nın sevilen ünlülerinden Fred Rogers ve ödüllü gazeteci Tom Junod arasındaki arkadaşlığa odaklanıyor. Gerçek olaylara dayanan bu filmde sarkastik gazeteci Junod, gönülsüzce Bay Rogers hakkında bir yazı yazmayı kabul eder ve ikili birbirini tanıdıkça gazetecinin hayata olan bakış açısı değişir.

1960'ların Parisi'nde Madam Claude'un nüfuzu, seks sektörünün ötesine geçmiştir. Fakat tanıştığı zengin ve genç bir kadın her şeyi değiştirmek üzeredir.

Ivan, uzmanlığı Los Angeles'ın elit kesiminden üst düzey sanat eseri kaçakçılığı yapmak olan genç bir hırsızdır. Bu kirli bir iştir, parası iyi de olsa, Ivan bu işi bırakmaya karar vermiştir. Elyse ise kariyerine yeni başlamış genç bir aktristir. Ancak geçmişi, geride bırakmak istediği anılar ve ödemesi gereken borçlarla doludur. İkili, ikisinin de son işi olacak olan büyük ve cüretkar bir soygun planı için güçlerini birleştirir. Para, kanundan kaçma ve hayat mücadelesi ile harmanlanan bu hikayede, ikilinin riskli planı aralarındaki bağı teste tabi tutacaktır...

Arkadaşlar, aile ve aşıklardan oluşan bir çevrede herkes sevgiyi bulmak için çabalamaktadır. Aynı zamanda affetmenin de ne demek olduğu bu insanlar arası ilişkilerde ortaya çıkacaktır. Tüm bu insani duygular ise, savaşın ortasında ona aldırış etmeksizin var olmaktadır…  Komedi ve savaş ortasındaki dramın içeiçe geçtiği, umursamazlıkları ve biraz da bencillikleri yansıtan bu yapım izleyenler tarafından beğeniliyor. Sizlerin de filmi seyrettikten sonra yorumlarınızı bekliyoruz.

Jennifer Branagan 7 aylık hamiledir. Beklenmedik bir sinir krizinden sonra istemese de evine, Kansas'a geri dönmek zorunda kalır. Jennifer hem annelik korkusuyla, hem kocası Luke ile yaşadığı kısıtlı ilişkiyle, hem de annesi Meredith'in varlığıyla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da hayatını toparlamaya çalışmaktadır. Ancak kiraladıkları evde garip olaylar yaşanmaya başladıkça Jennifer evin perili olduğundan şüphelenmeye başlar. Jennifer bir yandan tüm bunlarla başa çıkarken bir yandan da akıl sağlığını korumaya çalışmaktadır. Evde yaşananların kaynağını araştırmaya çalışır fakat gerçekten var olup olmadıklarından emin değildir.

Bask Ülkesi, yıl 1609. Cadılıkla suçlanan bir grup kadın, engizisyon üyelerini Cadıların Şabatı'na tanıklık etme bahanesiyle kandırarak idamlarını erteletmeye çalışır.

Little Things, kurallara son derece bağlı bir polis ile onun tam zıttı bir karaktere sahip, suçluları yakalamak için kuralları çiğnemeye yatkın olan ortağının, bir seri katili yakalamak için giriştiği zorlu mücadeleyi konu ediyor.

70. Yaş gününde Shoying, çok uzun yıllardır kayıp olan eşi, yol arkadaşı Bochang’ın öldüğünü öğrendiği bir haber alır. Ölümlü dünyadır ve her canlı elbet bir gün ölümü tadacaktır, tadacaktır tatmasına ama bundan daha kötü bir haber daha vardır. Shoying, uzun süredir kayıp olan kocası Bochang’ın ölüm haberini almanın yanında, kocası Bochang son nefesini verip, fani dünyadan gidene kadar son zamanlarda yanında başka bir kadın olduğunu da öğrenir, Tsai. 70. Yaş gününü kutlamak üzere olan Shoying, artık çok daha farklı bir durumun içinde kalmıştır. Artık Shoying, annesi olduğu üç kızının karman çorman olmuş duyguları, kendi içerisinde bulunduğu karmaşık duygular ve uzun yıllardır kayıp olan kocasının sevgilisi Tsai’nin ortaya çıkışıyla baş başa kalmıştır. 

Yaz tatilini uzun süredir görüşmediği babasıyla geçiren dikbaşlı genç, aradığı yakınlığı Philadelphia'da siyahi kovboyların kurduğu samimi bir toplulukta bulur.

Belçika Kralı 3. Nicolas bir şeyden habersiz İstanbul gezisinin tadını çıkarırken Belçika’nın Fransızca konuşulan Valon bölgesi bağımsızlığını ilan eder. Şimdi Kral, krallığını korumak için evine geri dönmek zorundadır. Ama şiddetli fırtına tüm uçak hatlarını ve iletişim araçlarını felce uğratır. Ne uçaklar ne de telefonlar çalışmaktadır… Yanlarında İstanbul gezisini çekmek üzere gelen kaçık İngiliz belgeselci ve bir grup Bulgar folklor ekibinin yardımı ile Kral Bulgaristan sınırından geçmeyi başarır. Tabii ki, kılık değiştirerek!

Dan artık yeni bir hayata başlamak zorunda olduğunun bilincindedir ancak bunu pek de istememektedir. Bir teselli olarak da önceki savaşlarda kayıt ettiği fotoğraflardan oluşan bir sergi açmak ve bu sırada da kendisini oyalamak istemektedir. Dan’in sergi haberi kısa sürede yayılır ve sergiyi dört gözle bekleyenler gibi asla yapılmasını istemeyenler de ortaya çıkar.
İşte bu istemeyenler arasında da Sebastian isimli bir Sudan göçmeni bulunmaktadır. Sebastian sergi haberini duyar duymaz Dan’e gelir ve bu sergiyi asla yapmaması gerektiğini ve yaparsa bu sergide gösterilecek fotoğrafların insanlara acı ve kederden ve geçmişi hatırlamalarından ve hatta daha büyük tehlikelerden başka bir şey getirmeyeceğini anlatır.