Dram Filmleri

Kadınlar için profesyonel güreşin ülke çapında yasadışı olduğu bir zamanda, küçük bir kasabadaki bekar bir anne, Amerika'nın en erkeksi sporuna hükmederken kültürü değiştirme tehlikesini benimser ve tarihteki ilk milyon dolarlık kadın sporcu olur.

Wool, Silo'nun sakinlerini konu ediniyor. Silo, Dünya'nın toksik maddelerle bezenmiş atmosferinden insanları korumak için kurulmuş bir yeraltı yaşam alanıdır. Rebecca Ferguson'ın canlandıracağı Juliette, çalışkan bir mühendistir. Oyelowo, Silo'nun sakinlerini korumak amacıyla düzeni sağlamaya çalışan şerifi Holston'ı canlandırıyor. Rashida Jones, Holston'ın IT deparmanı üyesi eşi Allison'ı canlandırıyor. IT ekibinin başında ise Tim Robbins'in canlandıracağı karakter bulunuyor.

Peter Sutherland, Beyaz Saray'ın bodrum katında, geceye kadar hiç çalmayan bir telefonla çalışan düşük seviyeli bir FBI Ajanıdır. Ancak beklenmedik bir anda kendisini büyük bir komplonun içinde bulan Peter, ulusu kurtarmak için ABD hükümetinin en üst düzeylerinde faaliyet gösteren bir Rus köstebeği durdurmak için bir insan avına çıkar.

Reyting rekorlar kıran The Walking Dead'in kardeş dizisi, orijinal yapımla aynı evrende geçecek fakat Georgia yerine Los Angeles’ı mesken tutacak. Zombi kıyametinde hayatta kalmayı başarıp, yaşam mücadelesi veren farklı karakterler ekranlara gelecek. Başrollerde Cliff Curtis, Kim Dickens, Frank Dillane ve Alycia Debnam Carey var.

Charly (Frederick Lau), yıllar içinde kendine sakin bir aile hayatı kurmuş ve aslında eski suç dolu geçmişini tamamen geride bıraktığını düşünmüştür. Ancak bir gün, geçmişinden gelen karanlık tipler onu bulur ve değerli bir madeni para soygununa yardım etmeye zorlar. Ancak işler tamamen ters gider, biri hayatını kaybeder ve Charly bir anda kaçışa başlar — hem de aslında ganimeti Avusturya'ya götürmekle görevli olan şoför Joseph (Christoph Krutzler) ile birlikte. İkili, zamanla yenilmez bir takıma dönüşürken, Berlin, Viyana ve Marsilya'daki acımasız suç çetelerine karşı savaş açar. Amaçları sadece kendi canlarını kurtarmak değil, Charly'nin ailesini de korumaktır. Ancak bu tehlikeli oyun ne kadar uzun sürebilir? Her şeyin bir hesaplaşmayla sonuçlanması an meselesidir.

Gizemli bir dahi, Kore'nin yeni basılann paralarını çalmaya karar verir. Bunun için de öncelikli olarak Kuzey ve Güney Kore'den bir grup yetenekli hırsızı bir araya getirir.

Bir çiftlik sahibi olan Royal Abbott, Wyoming’in vahşi doğasının kenarında akıl almaz bir gizemi keşfeder. Bu durumun ardından Royal, hem ailesini hem de topraklarını korumak için büyük bir savaş verir.

Suky, en güçlü olana özgürlük vaat eden acımasız bir yeraltı dövüş kulübünde bir umut ışığı bulur. İntikam ateşiyle yanan Suky, sadece hayatta kalmak için değil, özgürlüğünü yeniden kazanma şansı için de savaşmak zorundadır.

Linghu Chong, dövüş sanatlarını ardında bırakmak ister ancak kendini yeniden bu çatışmaların içinde bulur. Şeytani tarikatın lideri Dongfang Bubai ile karşılaşması ise onu beklenmedik bir manevi yolculuğa sürükler.

Acımasız suç faaliyetleri, bir kanunsuzluk salgınıyla karşı karşıya kalırken kuralları hiçe sayan başıboş bir polis memurunun gücüyle karşılanır.

Bir düşmanın tasvirine karşı baskıcı bir sistemle karşı karşıya kalan ve direnen genç bir kadının yolculuğu.

Bir Salyangozun Anıları, karmakarışık hayat mücadelesinin toz dumanının ortasında kendine güvenini ve umut ışığını bulan, kendini hiçbir yere ait hissetmeyen bir bireyin dokunaklı, içten ve komik hikâyesini anlatıyor. El yapımı stop-motion bu canlandırma filmin kahramanı, süs salyangozları toplamaya meraklı ve kitap âşığı, yalnız ve uyumsuz Grace Pudel. Grace küçük yaşta, ikiz kardeşi Gilbert’ten ayrıldığında, endişe ve kaygının kucağına düşer. Yıllar geçip ardı ardına zorluklarla karşılaşmasına rağmen, cesaret ve yaşam arzusuyla dolu Pinky adlı yaşlı bir kadınla dost olur ve umudu yeniden yeşerir. Avustralyalı canlandırma ustası auteur yönetmen Adam Elliot’ın 2009 tarihli canlandırma filmi Mary and Max çok sevilmişti.

Fanny 17 yaşında ve hâlâ kendini arıyor. Arkadaş edinmekte zorlanıyor. Almanya'ya gittiğinde, siyasi olarak bir şeyler yapmayı hayal eden mektup arkadaşı Lena ile tanışır. Fanny, kafası karışmış bir durumdadır. Lena'yı memnun edebilmek için her şeyi yapmaya hazırdır.

Kendini bir cinayet davasında jüri üyesi bulan bir adam, işlenen cinayetten aslında kendisinin sorumlu olduğunu hemen fark eder ve şimdi bir ikilemle karşı karşıya kalır; suçu kabul edip hapse girmek veya jüriyi manipüle ederek masum bir adamı parmaklıklar ardına koyup özgür kalmak.

Ankur, yabancı bir ülkede haksız yere hapse atılıp idama mahkûm edildiğinde, cesur kız kardeşi Satya, onu kurtarmak için ölümcül bir kararlılıkla harekete geçer.

Güçlü bir deniz savaşçısı, köyündeki suç dolu eylemlere karşı şiddetli bir duruş sergiler. Yıllar sonra, onun yumuşak huylu oğlu kendi yolunu çizer.

Türkçe'ye çevrilmiş bir özet henüz bulunmuyor. Film için bir tane ekleyerek katkıda bulunabilirsiniz.

1950’lerde Romalı genç bir kadın nişanlanmak üzeredir. Bir oyuncu seçmesine katılmak üzere Cinecittà’ya gider ve sonunda kendisini keşfedeceği uzun bir gece yaşar.

Bir kadın çocukluk hayallerini yeniden ziyaret eder, eski hedeflerine ulaşmaya çalışır, ancak bu ömür boyu süren hayallerin peşinden gitmenin onu öngörülemeyen ve şaşırtıcı bir yolculuğa çıkardığını keşfeder.

Avukat Björn Diemel, daha iyi bir iş-hayat dengesi arayışı ve kızıyla daha fazla zaman geçirme arzusuyla bir farkındalık seminerine katılır. Umut edilen değişim aslında gerçekleşir, ancak tamamen beklenmedik bir şekilde. Björn, yeni keşfettiği farkındalığı günlük yaşamında uygulamaya çalışırken, acımasız bir mafya patronu olan müşterisi Dragan Sergowicz, yeni yaşam felsefesinin kurbanı olur. Artık Björn'ün peşinde sadece polis değil, aynı zamanda bütün bir mafya klanı da vardır.

Sevilla'da Expo 92'ye bağlı bir dizi cinayeti araştıran, eşini kaybeden bir kadın ve geçmişindeki sorunlarla mücadele eden emekli bir polis bulunmaktadır.

Jamaikalı iki arkadaş olan Hezekiah ve Alec, kendilerini Londra'nın Doğu Yakası'nın suç dünyasının derinliklerinde bulurlar. Orada, The Forty Elephants olarak bilinen, tamamı kadınlardan oluşan bir suç çetesinin kraliçesi olan Mary Carr ile tanışırlar ve suç örgütü lideri ve kötü şöhretli boksör Sugar Goodson ile ters düşerler. Sonrasında, eski dünya ile yeni dünya arasında bir savaş başlar.