Dram Filmleri

Kanser tedavisini reddeden bir kadın, ölmeden yapılacaklar listesindeki deneyimleri tamamlamak için kocası ve en yakın arkadaşıyla Tazmanya'da bir yolculuğa çıkar.

Mary'nin evdeki hayatı iki ağabeyiyle, futbolla ve dondurulmuş paket servislerle çevrelenirken, büyükannesiyle birlikte asi ruhunu ve ev yapımı yemek sevgisini serbest bırakır. Ancak büyükannemin mutfakta olduğu mutlu günler artık sayılı. Aynı zamanda, Mary'nin hayatında ona, annesine ve büyükannesine aile tarihi boyunca bir yolculukta eşlik etmeye hazır gizemli bir kadın belirir...

15 Temmuz gecesi, sıradan insanların öykülerine odaklanan film, Çengelköy’de pastane işleten Cevdet'in ve çocuklarının öyküsünü merkeze alıyor. Köprüde bir anda darbeci askerlerle karşı karşıya gelen Cevdet’in yolu, işine geç kalan güvenlik görevlisi Güray, küçük kızıyla birlikte köprüde sıkışıp kalan Mustafa ve askeri okul öğrencisi olan oğlunu bir türlü göremeyen Şerife ile kesişir. Cevdet köprüde darbeci askerlerle mücadele ederken, aynı mücadeleyi oğlu Yusuf Çengelköy’de sürdürmektedir.

Gigli'de Ben Affleck, ana karakter olan "Larry Gigli"yi canlandırmaktadır. Filmde Gigli, ünlü bir savcının zihinsel engelli erkek çocuğu Brian'ı(Justin Bartha) kaçırmakla görevlendirilir. Larry Gigli'nin verilmiş olan görevi kendi başına yürütemeyeceğini düşünen patronları, Gigli'ye yardım etmesi için aynı görevlerde kullanılan bayan gangster Ricki'yi (Jennifer Lopez) gönderir. Başlangıçta Larry Gigli, bir kadınla yapılacak çalışma planı fikrinden hoşlanmaz, ancak zaman geçtikçe iki karakter birbirine ilgi duymaya başlayan Affleck ve Lopez arasında romantik bir ilişki başlar. Bir yandan da yavaş yavaş Brian'a acıyan ve ona sempati duymaya başlayan Larry Gigli moron ve duygusuz kötü adam kişiliğinden normal, sıradan bir insana dönüştüğünü farkeder...

Birbirinden farklı gerçekliklerde yaşayan ancak birbirlerinin hayatlarına bir şekilde değmeyi başaran çizgi roman sanatçısı Emma, roman yazarı Michelle ve yönetmen Edward Deaconın sıradışı hikayesi.

Yalnızca 24 saatlik ömrü kalan bir özel dedektif, çocukluk arkadaşının ortadan kayboluşunun ardındaki gizemi açığa çıkaracak bir dizi şaşırtıcı ipucunun peşine düşer.

1983 Dünya Ralli Şampiyonası'nda Audi ve Lancia arasındaki şiddetli rekabet sırasında meydana gelen gerçek olaylardan esinlenilmiştir.

Gençliklerinde ayrılmaz bir ikili olan Blandine ve Magalie zamanla birbirlerinde kopmuş ve görüşemez olmuştur. Yıllar sonra yolları yeniden kesiştiğinde, her zaman hayalini kurdukları, efsanevi ‘The Big Blue'nun çekildiği, Kiklad adalarındaki muhteşem bir ada olan Amorgos’a gitmeye karar verirler. Fakat adaya vardıklarında, artık hayata karşı olan farklı bakış açıları yüzünden rüya gibi tatillerin planladıkları gibi gitmediğini fark ederler.

Kaotik ve hassas bir aile aynı kendi aralarındaki ilişkiler gibi engebeli bir arazide yola çıkar. Yolculuk boyunca hasta köpekleri için endişelenirken, bir yandan birbirlerinin sinirlerini bozarlar. Tek sessiz kalan ailenin en büyük gizemli erkek çocuğudur.

Gerçek olaylara dayanan, gözden düşmüş bir polis dedektifi, şiddet içeren bir suç örgütünü ifşa etmek için gizli göreve giderek kefaretini arıyor. Ancak mafyanın derinliklerine battıkça, affedilmenin bedeli karşılayabileceğinden daha yüksek olabilir.

Marc, olağanüstü kocası Oliver'ın gölgesinde yaşamaktan mutludur. Ancak Oliver beklenmedik bir şekilde öldüğünde, Marc'ın dünyası paramparça olur. Yaşadığı acının ardından Marc, en iyi iki arkadaşı Sophie ve Thomas ile birlikte her birinin yüzleşmesi gereken bazı zor gerçekleri ortaya çıkaracak bir ruh araştırması gezisi için Paris'e gider.

Michel Racine, kendisiyle birlikte diğerleriyle de sert olan bir Assize Mahkemesi başkanı olarak korkulan bir kişidir. Her şey, Ditte tekrar seçildiğinde ve onun hükmeden olduğu bir suç davasında jüri olmasa yeniden değişir.

Michel, Ditte ile eskiden tanışmıştır ve aralarında bir tür bağ vardır. Bu nedenle, Ditte'nin jüri olarak seçilmesi, Michel'in hayatında beklenmedik bir dönüm noktası olur. İkisi arasındaki bu yakınlık, sürecin seyri üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.

Ditte, Michel'in sert ve katı olduğunu biliyor, ancak yine de jürilik görevini kabul ediyor. Bu kararı, belki de ona biraz daha yakın olma şansını elde etmek için alıyor. Ancak, Ditte'nin Michel'e olan bağlılığı, onu zorlu bir durumla karşı karşıya getirecektir.

Michel, ciddi bir suç davasında jüri olarak seçilen Ditte'yi yönlendirmek zorunda kalacak. Ancak bu durum, Michel'in içsel çelişkilerini de ortaya çıkaracaktır. İkisinin arasındaki geçmişe dayanan bağ, Michel'in yargı sürecindeki tutumu üzerinde etkili olacak ve onun duygusal tarafını açığa çıkaracaktır.

Kocasının işlediği suç yüzünden hapse atılan bir kadın, tek çıkış yolunun gizemli geçmişinden gelen bilmeceleri çözmek olduğunu keşfeder.

Bir grup genç hayatlarının doruk noktasındadır. Mutlu ve heyecan dolu olan birbirinden bağımsız gençler bir gece bir şekilde birbirlerine bağlanırlar. 6 genç hayallerini dahi aşan eğlenceli ve romantik bir gecede bir araya gelirler.

Eskiden saygın bir cerrah olan bir adam, ailesini ve hafızasını kaybettikten sonra unuttuğu geçmişinden biriyle yeniden bağ kurunca eski hayatına kavuşma fırsatı yakalar.

Ünlü bir stilistin cesedi annesininkinin yanında bıçaklanmış hâlde bulununca, genç bir dedektife olayı çözmesi için 20 gün verilir. Gerçek olaylardan esinlendi.

Afganistan'da yaralanan bir denizci, Montana'daki bir VA hastanesine geri döner ve burada, fiziksel ve duygusal travmasıyla yüzleşmenin bir yolu olarak ona uçarak balık tutmayı öğreten Vietnamlı bir veterinerle tanışır.

Azra ve Cengiz, 2 milyon dolar değerinde olan değerli bir taşı ABD’de yapılacak olan bir müzayedeye götürmekle görevlidir. İkili bu amaçla 811 numaralı uçağa biner. Ancak yolculuk onların düşlediğinden bambaşka bir şekilde gerçekleşir. Uçağın içinde şüpheli bir ölüm meydana gelir. Bu durum hem yolcuların hem de Azra ve Cengiz’in hayatının değişmesine neden olur.

Uzun süredir evli olan Clara ile Felice, çocuklarıyla birlikte Roma’nın yeni mordern apartmanlarından birine taşınır. Clara ve Felice, hala evli olsalar da aralarındaki aşk bitmiştir. Onları bir arada tutan tek şey çocuklarıdır. Büyük çocukları Adriana kendisini erkek olarak tanımladığında, ailenin kırılgan bağları zorlanır.

Bir genç çocuk, babasının ölümünden sonra bir erkek olmayı öğrenir ve bir köpek ile özel bir bağ kurar. Bu hikaye, yaşamın zorluklarıyla yüzleşmek için güç kazanmanın, büyümenin ve hayatta önemli bir insanın kaybından sonra yeniden yapılanmanın bir öyküsüdür.

Ana karakterimiz, babasının ani ölümüyle sarsılır ve onunla olan bağını yitirmenin acısını yaşar. Babasının yokluğu, onu bir erkek olmak için kendi yollarını bulmaya zorlar. Ancak, hayat ona bir sürpriz yapar ve hayatına yeni bir arkadaş katılır: bir köpek.

İlk başta, genç çocuk köpeği kabullenmekte zorlanır. Ancak, köpek, yavaş yavaş onun gönlünü kazanır ve aralarında özel bir bağ oluşur. Bu köpek, ona babasının yokluğunda destek olur ve ona rehberlik eder. Genç çocuk, köpek aracılığıyla özgüvenini ve cesaretini yeniden keşfeder. Bir yandan da hayatta ilerlemeyi öğrenir ve zorluklarla başa çıkmayı öğrenir.

Bu özel bağ, genç çocuğun erkeklik yolculuğunda önemli bir rol oynar. Köpek, ona sadakat, sevgi ve sorumluluk kavramlarını öğretir. Onun yanında, genç çocuk, hayatta karşılaşacağı her türlü zorluğu aşabilecek cesareti bulur.

Hikaye ilerledikçe, genç çocuk babasının ölümünü kabullenir ve onun hatırlarını yaşatmak için çaba gösterir. Bir yandan da köpekle birlikte yeni maceralara atılır ve hayatın tadını çıkarmayı, küçük mutlulukları bulmayı öğrenir.

Sonuç olarak, bu hikaye bir gencin babasının kaybından

Afrika'dan yalnız seyahat eden genç bir erkek ve genç bir kız, yenilmez dostluklarını Belçika'daki sürgünlerinin acımasız koşullarına karşı korumaya çalışır.

Toprak Uğruna, hayat boyu süren hayalinin peşinden koşan Ludvig Kahlen'in hikayesini konu ediyor. 1700'lerin ortalarında, Danimarka Kralı V. Frederik, Jutland'ın vahşi fundalığının evcilleştirilmesi, ekilmesi ve kolonileştirilmesi gerektiğini, böylece uygarlığın yayılabileceğini ve kraliyet ailesi için yeni vergilerin üretilebileceğini ilan eder. Ancak, hiç kimse kralın buyruğuna uymaya cesaret edemez. Ancak 1755 yazının sonlarında, Ludvig von Kahlen adlı yalnız bir asker, hayalinin peşinden koşmaya, kendisine zenginlik ve onur getirmesini umarak fundalığa gitmeye karar verir.